Büyük şehirlerde yaşamı kolaylaştıran, birçok hizmeti bünyesinde barındıran şehir içi karma projeleri AVM’leri ile de oldukça dikkat çekiyor. Tercih edilme oranlarında büyük artış yaşanan şehir içi karma projelerini Polat Gayrimenkul İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Yücel ile Eylül sayımızda konuştuk.
Şehir içi karma projeler günümüzde çokça gördüğümüz ve gelişmekte olan projeler. Polat Holding olarak karma projelerdeki AVM’lerin önemi ve yeri hakkında okuyucularımıza bilgi verir misiniz?
Özellikle büyük şehirlerde günlük yaşam koşullarının zorlaşması, insanların trafikte çok zaman geçirmesi, park problemi, ev dışı tüketimin artması gibi sebepler son yıllarda son tüketici açısından karma projelerin tercih unsuru olmasındaki en önemli etkenler arasında bulunuyor. Bu anlamda karma projelerde alışveriş, eğlence, sanat, yeme içme gibi seçeneklerin aynı çatı altında bulunması insanların yaşam kalitesini artıran unsurlar haline geldi. Polat olarak hayata geçirdiğimiz, Türkiye’nin özel sektör eli ile yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Piyalepaşa İstanbul, karma proje anlamında şehrimizin örnek bir projelerindendir. Projemiz içinde 550m uzunluğunda, 17m genişliğinde ve içerisinde 150 mağaza bulunan Polat Piyalepaşa Çarşı Alışveriş Sokağı’mız var. AVM trendinin değişmeye başlaması ve COVID 19 döneminin de etkisi ile insanların artık kapalı yapılar içerisinde alışveriş yapmaktan sıkıldıklarını ve açık alanlarda, tıpkı bir sokak ortamı hissiyatıyla alışverişe yöneldiklerini gözlemleyerek konseptimizi alışveriş sokağı olarak belirledik.
Polat Holding olarak 65 yılı aşkın tecrübeniz ile gayrimenkul sektörüne yön vermektesiniz. Karma projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz, özellikle yurt dışındaki projelerinizden bahseder misiniz?
Piyalepaşa İstanbul dışında halihazırda İstanbul’da inşaatı devam eden Polat Akatlar’ı da modern hayatın değişen ihtiyaçları ve yaşam koşulları çerçevesinde home office olarak kullanılabilecek şekilde dizayn ettik. Polat Akatlar’da yaşam alanını ofise dönüştüren ve her dairede bulunan çalışma alanları projenin en önemli özelliklerinden birini oluşturuyor. Yurt dışında ise halihazırda Budapeşte’de iki adet karma kullanımlı proje yapıyoruz. Bunlardan City Pearl, şehrin en popüler noktalarından biri olan Tuna Nehri kıyısındaki Soroksári’ye inşa ediliyor. Budapeşte’deki diğer projemiz olan Duna Pearl’ün ise teslimlerini tamamladık. Merkezi lokasyonu, yeşillikler içindeki konumu, nehir manzarası ve hizmetleriyle benzersiz bir yatırım fırsatı sunan Duna Pearl, Tuna Nehri’nin kıyısında yaptığımız bir proje.Duna Pearl, Budapeşte’nin en değerli bölgelerinden 13. Bölge’nin“Little Manhattan of Budapest” olarak da tanınan en önemli semti Újlipótváros’ta yer alıyor. Duna Pearl içinde açılışı geçtiğimiz Haziran ayında gerçekleşen 105 odalı Four Points By Sheraton Oteli ise eşsiz manzarası ile başta Margaret Adası olmak üzere tüm bir Tuna Nehri’ni ayaklarınızın altına seriyor.
Şehir içi karma projelerin geleceği hakkında ki öngörüleriniz nelerdir, yeni tüketici alışkanlıklarında yatırımcılar bu konu bağlamında nelere dikkat etmeliler?
Müşteriler açısından bakıldığında karma kullanımlı projeler, alışveriş merkezlerine, restoranlara ve diğer işletmelere araç kullanmadan yürüyerek erişim sağlar. Sağlıklı, aktif bir yaşam tarzını sakinlere teşvik etmenin yanı sıra, karma kullanımlı projeler aynı zamanda araba bağımlılığını azaltır, hava kirliliğini azaltır ve bölgeleri genel olarak daha yaşanabilir hale getirir. Sürdürülebilirlik açısından baktığımızda karma projeler genellikle güneş enerjili su ısıtma, yeşil çatılar, yağmur suyu toplama sistemleri ve diğer sürdürülebilir tasarım özelliklerini barındırır. Mevcut altyapının yeniden kullanımı, çoklu kullanımlı özelliklerin verimli bir şekilde arazi kullanmasına yardımcı olur, toplulukta zaten mevcut olan kaynaklardan yararlanma ve kentsel yayılmanın önüne geçme fırsatı sunar.