Franchise

Tazelik ve müşteri memnuniyeti odaklı iş modelimiz cazip fırsatlarımız arasında

Dardenia, Türkiye’nin ilk balık ekmek ve deniz ürünleri restoran zinciri olarak fast casual konseptiyle hızlı ve rahat bir yemek deneyimi sunarken; I Love Fish ise fast food tarzında ekonomik ve hızlı deniz ürünleri sunmayı hedefliyor. Dardenia & I love Fish COO’su Serkan İmrak’ı ağırladığımız Ekim sayımızda İmrak, yeme-içme sektörüne farklılık katan konseptlerini okurlarımızla paylaştı.

Dardenia ve I Love Fish’i tanıyabilir miyiz? Konseptleri arasında farklılıklar nedir?

Dardenia, 2011 yılında Türkiye’nin ilk balık ekmek ve deniz ürünleri restoran zinciri olarak kuruldu. Fast casual konseptiyle hizmet veren Dardenia, hızlı servis ile rahat bir yemek deneyimini birleştiriyor. Geniş bir menü sunarak balık ekmek, çeşitli deniz ürünleri ve suşi gibi seçeneklerle zengin bir tat deneyimi sunuyor. Şu anda 5 şubesi ile faaliyet gösteriyor.

I Love Fish ise 2021 yılında faaliyete geçti ve fast food tarzında balık ve deniz ürünleri sunan bir zincir olarak konumlandırıldı. Bu marka, balık ve deniz ürünlerini ekonomik ve hızlı bir şekilde sunmayı hedefliyor. I Love Fish, 40’a yakın lezzet seçeneği ile geniş bir menü sunuyor ve şu anda 10 şubesi bulunuyor. Ayrıca, markayı franchising vererek daha geniş bir kitleye ulaştırmayı planlıyoruz.

Yatırımcılar nezdinde değerlendirdiğinizde yeme-içme sektöründe balık ürünleri üzerine yatırım yapmak ne kadar cazip, siz I Love Fish ve Dardenia markalarını cazip kılmak adına nasıl bir politika geliştirdiniz?

Yeme-içme sektöründe balık ürünlerine yapılan yatırımlar, rekabetin yoğun olduğu diğer kategorilere göre farklı ve cazip fırsatlar sunuyor. Özellikle food court’larda çoğunlukla tavuk, et ve hamur işleri üzerine yoğunlaşan fast food restoranlarının aksine, biz I Love Fish konseptiyle balık ve deniz ürünleri sunarak ayrışmayı hedefledik. Dünya genelinde sağlıklı beslenme trendinin yükselmesi, balık ve deniz ürünlerine olan talebi artırdı. Çünkü balık, doğal protein ve yüksek Omega-3 içeriği ile besleyici bir seçenek sunuyor.

Geliştirdiğimiz deniz ürünleri konseptlerimiz, pratik, lezzetli ve besleyici olmanın yanı sıra sağlıklı beslenme alışkanlıklarının gelişmesine katkı sağlıyor ve tüketicilere daha kolay erişim imkanı tanıyor. I Love Fish ve Dardenia markalarıyla yatırımcılarımıza sunduğumuz en cazip fırsatların başında, tazelik ve müşteri memnuniyeti odaklı iş modeli yer alıyor. Ayrıca, sektördeki en düşük yatırım maliyetlerinden birine sahibiz ve yatırımın geri dönüş süresi yaklaşık 36 ay gibi kısa bir süreye denk geliyor.

Büyüme yolculuğunda franchise ekosistemini tercih eden markalarınızın kazandırıcı franchise sisteminden bahseder misiniz, yatırımcılara sunduğunuz avantajlar nelerdir? Markanızın kimler tarafından temsil edilmesini tercih edersiniz?

I Love Fish için yaklaşık 120-130 bin USD ile yatırım tamamlanabiliyor ve sektördeki en rekabetçi gıda maliyetlerinden biri olan %35 oranı ile çalışıyoruz. Ayrıca, net cironun %4’ü isim hakkı bedeli, %2’si ise tamamen pazarlama için harcanan bir bedel olarak alınıyor. Dardenia markasında ise yatırım maliyeti 170-180 bin USD seviyelerinde olup, %25 oranındaki düşük gıda maliyeti ile fast casual segmentinde oldukça cazip bir yatırım fırsatı sunuyoruz. Benzer şekilde, net cironun %4’ü isim hakkı bedeli ve %2’si pazarlama için tahsis ediliyor.

Franchise yatırımcılarımızın ticari hayatlarında başarılı olmak için gerekli altyapıyı sağlıyor, onları sürekli destekliyoruz. Düşük yatırım maliyetlerimiz sayesinde, risk almak istemeyen, ticari hayatında yeni adımlar atan girişimciler, beyaz yakalı profesyoneller ve yeme-içme sektörüne yeni girmek isteyenler için cazip bir fırsat sunuyoruz. Markalarımızı temsil edecek kişilerin, Dardanel ailesinin güvenilirliği ve büyüme vizyonuna inanarak bu yolculukta bizimle olmasını önemsiyoru