Franchise

Türkiye’den Avrupa’ya, Sektörün Kurucu Markası: Çiğköftem

Bitkisel bazlı ürün çeşitliliğiyle yurt dışında en fazla şubeye sahip tescilli gıda markası olmayı başaran Çiğköftem’in Genel Müdürü İbrahim Aktaş, franchise modelinde sundukları eğitim ve operasyon desteğinden, global büyüme stratejilerine kadar birçok önemli başlığı Haziran sayımızda okurlarımızla paylaştı.

Çiğköftem, franchise adaylarına sunduğu desteklerle öne çıkıyor. Eğitim, operasyonel süreçler ve pazarlama alanlarında girişimcilere sağladığınız avantajları detaylandırabilir misiniz?

Franchise modelini sektöre ilk sunan marka olarak, girişimcileri yalnızca şube açmaya değil, uzun vadeli başarıya hazırlayan bir sistemle destekliyoruz. “Çiğköftem Başlangıç Yolculuğu” adını verdiğimiz yapı sayesinde her yeni şube, açılıştan itibaren 40 gün boyunca planlı, ölçümlenebilir ve merkez destekli bir süreçle yönetiliyor.

Her şubemizde ürünler, tezgâh üzerinden anlık sunumla servis edildiği için; eğitimli personel ve düzenli operasyon desteği büyük önem taşıyor. Bu nedenle menü sunumu, hijyen, ürün bilgisi, satış dili gibi alanlarda saha ekiplerimiz doğrudan destek sunuyor. Pazarlama tarafında ise lokal dijital reklamlar, sosyal medya kampanyaları ve lansman içerikleriyle şubelerimizi görünür kılıyoruz. Kampanya dönemlerinde özel iskontolu alış fiyatları sunarak şubelerin kârlılığını doğrudan destekliyoruz. Tüm bu süreci royalty, isim hakkı ya da yüksek kurulum bedelleri gibi ek maliyetler olmadan, girişimciler için erişilebilir ve sürdürülebilir bir yapı ile sunuyoruz.

Çiğköftem’in yurt içi ve yurt dışındaki büyüme stratejisinden bahseder misiniz? Yeni pazarlarda markayı konumlandırırken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Bugün Türkiye’de en fazla AVM’de yer alan markalardan biriyiz. Avrupa’da ise 13 ülkedeki yaygın ağımızla, en fazla şubeye sahip tescilli gıda markası konumundayız. Çiğköftem’i “Doğal Lezzet Dünyası” olarak konumlandırıyor, sadece çiğ köfte değil; içli köfte, zeytinyağlı sarma, falafel ve bitkisel protein bazlı yenilikçi ürün serileriyle orijinal lezzetler sunuyoruz.

Yeni pazarlara açılırken her ülkenin tüketici alışkanlıklarını, regülasyonlarını ve kültürel hassasiyetlerini dikkate alan esnek ama güçlü bir strateji izliyoruz. AVM içi kiosk ve cadde lokasyonlarında dükkan konseptleriyle farklı fiziki ihtiyaçlara uygun çözümler sunuyoruz. Giriş yapılacak her lokasyonda detaylı saha analizleri yapılarak; yerel iş birlikleri, merkezden yönetilen lojistik altyapı ve standart operasyonel destek modeliyle süreç planlıyoruz.

Marka değerini yalnızca ürün çeşitliliğiyle değil, bulunduğumuz ülkelerde kurulan deneyim odaklı bağlarla büyütüyoruz. Her noktada hem sürdürülebilirlik sağlayan hem de sadakat oluşturan güçlü bir marka yapısı kurmak önceliklerimiz arasında yer alıyor.