Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden olan dürümü modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan Dürümle, 2018 yılında lezzet ve kaliteye odaklanan güçlü bir vizyonla kuruldu. Kısa sürede 30 şehirde 160 şubeye ulaşarak dikkat çeken marka, hem geleneksel tatlara sadık kalmayı hem de çağın gerektirdiği yenilikçiliği aynı potada buluşturmayı başardı. Dürümle CEO’su Fatih Özçanak, “Lezzeti bozmadan büyümeyi başardık.” diyerek bu başarının ardındaki stratejiyi ve markanın geleceğe dair hedeflerini okurlarımızla paylaştı.
Geleneksel lezzetlerden ilhamla yola çıkan Dürümle, bugün bir zincir markaya dönüştü. Bu dönüşüm sürecinde “ruhu bozmadan” büyümeyi nasıl başardınız?
Dürümle, Türkiye’nin sevilen lezzetlerinden dürümü, samimi ruhunu bozmadan daha fazla kişiye ulaştırmak amacıyla yola çıktı. 2018’de başlayan bu yolculuk her yıl yeni başarılarla devam etti. Klasik lezzetleri modern bir yaklaşımla sunarak tüketicilerimizle güzel bir bağ kurduk. Onlara kaliteli, yenilikçi ve en önemlisi ulaşılabilir menüler sunmayı hedefledik.
Geleneksel tatlara sadık kaldık ama sunumumuzu ve operasyonumuzu yeni nesile uygun hale getirdik. Bunu yaparken kurumsallaşmaya, süreçlerin standardizasyonuna yoğun emek harcadık. Bugün 30 şehirde 160 şubeye ulaştık. Hala aynı kaliteyle çalışıyor, her lokmada o samimiyeti koruyoruz.
Dürüm, Türk mutfağında herkesin tanıdığı bir lezzet. Peki siz bu tanıdık lezzeti tüketiciye yeniden “keşfettirmek” için menü ve marka dilinde nasıl bir yenilikçilik benimsediniz?
Dürüm hayatımızda yer edinmiş, sevilen bir yemek. Biz bu lezzeti daha farklı bir deneyime dönüştürmeye çalışıyoruz. Dürümle’de etlerimizi ateş ızgarasında pişiriyoruz. Özel soslarımızla kendi reçetelerimizi yaratıyoruz. Kibrit patates, çıtır lavaş gibi dokunuşlarla lezzet katmanlarını artırıyoruz. Menüde sadelik önemli ama aynı zamanda farklı damaklara hitap etmek de bizim için değerli. Cheddarlı et döner, soslu tavuk dürümle gibi yenilikçi ürünlerle fark yaratıyoruz.
Hızlı servis sektöründe rekabet her geçen gün daha sertleşiyor. Sizce Dürümle’yi rakiplerinden ayıran en güçlü ‘etken’ hangisi?
Lezzet ve kalite bizim en güçlü yanımız. Ayrıca operasyonel verimliliğimiz, ÜR-GE ekibimiz, hızlı servis sistemimiz, lezzetteki standartlarımız da bizi ayrıştırıyor. Her şubede aynı deneyimi sunmak için düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz denetim programlarımız var. Dijital çözümlere yatırım yapıyoruz. MOS projemizle merkez ofis ekibimiz sahada birebir süreci deneyimliyor. Bu da gelişime açık bir sistem kurmamıza katkı sağlıyor. Kısaca bizi biz yapan şey; güvenilir ürünler, kaliteli hizmet ve samimi yaklaşımımız.
Markanızın geleceğine dair en heyecan duyduğunuz hayal nedir? Dürümle’yi beş yıl sonra nerede görmek istiyorsunuz?
Dürümle’yi sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da görmeyi hedefliyoruz. “Türkiye’nin Dürümü”nü dünyaya taşıyan bir marka olmak istiyoruz.
Önümüzdeki 5 yılda restoran sayımızı artırarak, yenilikçi lezzetlerimiz ile sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz. Herkesin kolayca ulaşabildiği, güvenle tükettiği bir marka olarak büyümek istiyoruz. Dürümle’nin hikayesi önümüzdeki yıllarda daha da güçlenecek diyebiliriz.
Dijitalleşme Dürümle’de nasıl bir dönüşüm yarattı? Müşteri deneyimini iyileştirmek için hangi teknolojik yenilikleri hayata geçirdiniz?
Dijitalleşme, bizim için sadece bir trend değil, müşteri deneyimini daha iyi hale getirmek adına önemli bir araç. Son yıllarda bu alana ciddi yatırımlar yaptık. Web sitemizi yeniledik. Kullanıcı dostu bir arayüzle hem ürünlerimizi hem de lokasyon bilgilerimizi kolay erişilebilir hale getirdik.
Ayrıca, 2025 yılı itibarıyla şubelerimizde kiosk hızlı sipariş sistemini devreye aldık. İlk etapta İstanbul, Ankara, Kocaeli gibi büyük şehirlerde konumlandırdığımız kiosklarla müşterilerimizin daha hızlı ve temassız sipariş vermesini sağlıyoruz. Bu sistem, şube içi operasyonel akışı da olumlu yönde etkiledi.
Önümüzdeki dönemde dijitalleşme yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Kiosk sistemimizi daha fazla şubede yaygınlaştırmak, müşteri deneyimini daha da geliştirmek istiyoruz.
Sürdürülebilirlik Dürümle için ne ifade ediyor? Çevre ve topluma yönelik hangi adımları atıyorsunuz?
Sürdürülebilirlik, Dürümle olarak iş modelimizin ayrılmaz bir parçası. Gıda sektörünün çevresel etkisinin farkındayız ve bu sorumluluğu ciddiyetle taşıyoruz. Elektrikli araç kullanımı, merkez ofis çalışanlarımızın karbon ayak izini azaltmak adına attığımız adımlardan biri. Aynı zamanda, saha personelimizin kıyafetleri de geri dönüştürülmüş malzemelerden üretiliyor.
Ayrıca birçok STK kuruluşu ile yaptığımız iş birliklerimizle, toplumsal fayda alanında da yer alıyoruz.
Etkinliklerine ürün desteği sağlıyor, sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olarak yer alıyoruz. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumlulukla ilgili projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Dürümle olarak, geleneksel tatları modern bir bakış açısıyla yeniden yorumlayan bir markayız. “Her Masada Varız” mottosuyla, herkesin kendinden bir şey bulabileceği lezzetler sunuyoruz.
Yenilikçi ürünlerimizle öne çıkıyoruz. Örneğin, Cheddarlı Et Döner Dürümle ürünümüz “Yılın İnovatif Ürünü” seçildi. Happy Place to Work tarafından “Türkiye’nin En Mutlu İşyerleri” arasında yer aldık. Bu ödüller, işimizi ne kadar tutkuyla yaptığımızın göstergesi.
Lezzet yolculuğumuzda bizden ilham alan genç ekip arkadaşlarımızla büyüyor, kadın istihdamına öncelik veriyoruz. Her gün sahada binlerce kişinin emeğiyle çalışan büyük bir aileyiz. Tüm bu emeğin merkezinde ise samimiyet, güven ve sürdürülebilir başarı anlayışımız yer alıyor.
