Kökel Kahve, kadın çalışanlarının yüzde 40’lık oranıyla sektördeki cinsiyet eşitliğini destekliyor. Kadınların kariyer gelişimini önceliklendirdiklerini ifade eden Kökel Kahve Deposu Franchise Koordinatörü Tuba Kökel, sundukları eğitim ve mentörlük fırsatlarıyla lider kadınların sayısını artırmayı hedeflediklerini vurguluyor.
Kökel Kahve’de kadın çalışanların oranı nedir? Kadınların kariyer gelişimini desteklemek ve şirketinizde kadın istihdamını artırmak için ne tür fırsatlar sunuyorsunuz?
Şirketimizde kadın çalışanların oranı %40’tır. Kadınların profesyonel gelişimini desteklemek, onların kariyerlerinde daha ileri gitmelerine yardımcı olur. Bizler de eğitim ve seminer gibi fırsatlar sunarak, kadın çalışanların yeteneklerini geliştirmelerine olanak tanıyoruz. Bu, onların kendilerine olan güvenini artırıyor ve iş yerinde daha etkili olmalarını sağlıyor. Performans değerlendirme sürecinde kadın çalışanların hedeflerini ve engellerini konuşmak için zaman ayırıyor, ayrıca geliştirme programlarına katılmalarını teşvik ediyoruz. Yıllık bütçemizde kadınların gelişimine yönelik fon ayırıyoruz.
Kadın liderlerin sayısını artırmak için nasıl bir yol haritası izliyorsunuz? Gelecekte kadın yöneticilerin oranını artırmaya yönelik hedefleriniz var mı?
Kadınların birçoğu işyerinde başarılı olabilmek için yöneticilerinden iyi bir ilişki ve destek almalarının gerekli olduğunu söylüyor. Kadın çalışanlarımızla düzenli olarak kontrol toplantıları yaparak ne tür destek ve rehberliğe ihtiyaçları olduğunu öğreniyoruz. Kadın çalışan dostu şirketler listesinde yer alan şirket ve grupların kadın çalışan oranlarında büyük bir değişim göze çarpıyor. Kadın çalışan oranını artıran gruplara gelince, bu grupların hedeflerine ulaşmak için sonuç odaklı ilerlemeleri dikkat çekiyor. En önemlisi, üst yönetim bu konudaki hedeflerin gerçekleşmesi için liderlik ediyor. Biz de bu hedefler doğrultusunda ilerliyoruz.
Eğer erkek egemen iş dünyasını değiştirme gücünüz olsaydı, ilk hangi kuralları yıkardınız?
Ataerkil toplumlarda kadınlar kamusal ve özel alandaki eşitsizlikler sonucunda ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Söz konusu eşitsizlikler kamusal alanın önemli bir bölümünü teşkil eden iş hayatında da geçerlidir. Kadının eğitim alması, meslek edinmesi ve hatta çalıştığı alanında yönetici konumuna gelmesi bile bu eşitsizliklerin ortadan kalkmasını mümkün kılmamaktadır. Egemenlikte temel değişken kas-güç-irilik olsaydı türümüz besin zincirinin tepesine oturmazdı. Onu tepeye oturtan kolektif akıldı ve hala da öyle…
Bu temelden bakıldığında, kadın ve erkeğin birbirine üstünlüğü olamazdı. Hatta kadın, daha soğukkanlı ve tedbirli yapısı ile doğurganlığı ve analığı vesilesi ile gerek soyun devamı gerekse hayatta kalma kriterleri açısından daha avantajlıydı. Kadının bugün yaşamın diğer alanlarında, eşdeğeri olan erkek ile aynı hak, talep ve koşullara sahip olamamasının kas, zeka, yaratılış, duygu vb. ile hiçbir alakası yok.
