Franchise

The Coffee Factory, kahve kültüründe dinamikleri değiştiriyor

The Coffee Factory Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şahin ve Genel Müdürü Rıza Batuhan Şahin, kurum olarak sürdürülebilir büyümeye odaklandıklarını belirterek, yeni mağazalarla birlikte yurt içi ve yurt dışında güçlü bir konuma gelmek istediklerini vurguladı.

Marka yolculuğunuz nasıl başladı?

Yolculuğumuz, 2014-2015 yıllarında yurt dışından bir marka getirerek başladı; ancak yanlış lokasyonlar ve ürün çeşitliliği nedeniyle zorluklar yaşadık. Ardından franchise modeliyle kendi markamızı kurduk ve Türkiye’de tescilledik. Pandemi süreci büyümemizi biraz yavaşlatsa da sonrasında hızla büyümeye devam ettik. Şu anda franchise modeliyle büyümeye devam ediyor ve şubelerimizin sürdürülebilirliğine öncelik veriyoruz. Hedefimiz, yurt içinde 150 şubeye ulaşmak; ardından yurt dışına açılmayı planlıyoruz. Yurt dışı şube hedefimiz ise orta vadede 60 ile 70 civarında. Bu amaç doğrultusunda şimdiden 70 ülkede markamızın tescilini aldık.

Anadolu Yakası’nda bilinirliğizi artırmak için neler yapacaksınız? Artan rekabete karşı nasıl bir stratejiniz var?

Avrupa Yakası’nda güçlü bir bilinirliğe sahibiz. Anadolu Yakası’nda da aynı başarıyı yakalamayı hedefliyoruz. Yeni mağazalarımızla organik büyümeyi sürdürüyor, sosyal medya ve basında daha fazla yer alarak marka bilinirliğimizi artırıyoruz. Karaköy, tarihi kimliğiyle hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği bir yer. Buradaki şubemiz de markamızın bilinirliğine katkı sunacaktır.

The Coffee Factory, yatırımcılar tarafından büyük ilgi görüyor ancak biz, uzun vadeli başarıyı ön planda tutarak seçici davranıyoruz. Büyüme sürecinde, güçlü altyapıya sahip, marka kültürümüze uygun yatırımcılarla ilerlemeyi tercih ediyoruz. Kahve sektöründeki rekabetin arttığı bu dönemde, sürdürülebilir bir iş modeliyle fark yaratmaya devam edeceğiz.

Marka olarak düşük yatırım maliyetleriyle nasıl sürdürülebilir bir iş modeli yaratıyorsunuz ve yatırımcılarınızı bu süreçte nasıl koruyorsunuz?

En büyük avantajımız, düşük maliyetlerle yüksek standartlarda mağazalar açabilmemiz. Örneğin, 200 bin dolarlık yatırım ile hayata geçirdiğimiz şubelerimiz, diğer markaların The Coffee Factory Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şahin ve Genel Müdürü Rıza Batuhan Şahin, kurum olarak sürdürülebilir büyümeye odaklandıklarını belirterek, yeni mağazalarla birlikte yurt içi ve yurt dışında güçlü bir konuma gelmek istediklerini vurguladı. 300-400 bin dolarlık bütçelerle açtığı mağazalarla aynı kaliteyi sunuyor. Kar odaklı bir yaklaşım yerine, sürdürülebilirlik ve şeffaflığı önceliklendiriyoruz. Ürün stoklarını ve fiyat anlaşmalarını önceden yaparak yatırımcılarımızı maliyet dalgalanmalarından koruyor, onlara uzun vadeli güvenilir bir iş modeli sunuyoruz. Bu sayede, hem yatırımcılarımız hem de müşterilerimiz için ekonomik ve sürdürülebilir bir yapı oluşturuyoruz.

Diğer markalardan bayilik alıp sizin markanıza geçen yatırımcılar oluyor mu? Eğer oluyor ise, geçiş sürecinde nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz?

Başka markalardan ayrılıp bize katılan yatırımcılar var, ancak bizimle çalışmaya başlayanlar bir daha ayrılmıyor. İş modelimizin sürdürülebilirliği ve maliyet avantajı, yatırımcılar için cazip bir fırsat sunuyor. Şu anda üçüncü şubesini açan franchise sahiplerimiz var, bu da markamıza duyulan güvenin en büyük kanıtı. Bununla birlikte, her başvuranı kabul etmiyoruz; markamızın değerlerini benimseyen, uzun vadeli iş birliği hedefleyen yatırımcılarla çalışmayı tercih ediyoruz. Önce bu geçişin her iki taraf için uygun olup olmadığını analiz ediyor ve ona göre bir karar veriyoruz.