Zamanının çoğunu iş yerinde geçiren bireylerin beslenmelerine çok dikkat etmesi gerekir. Özellikle yoğunluk yüzünden öğünlerini masa başında yemek zorunda kalan çalışanlar, yetersiz beslenme, obezite ve diyabet gibi hastalıklara yakalanıyor.
- Önce ne kadar hareket ettiğinizi ve sonra ne kadar besin tükettiğinizi sorgulayın. Özellikle aralarda yediğiniz o küçük masum görünen atıştırmalıklarınız fazladan kalori almanıza sebep oluyor olabilir. Bu nedenle abur cubur alışkanlıklarınızdan vazgeçin.
- Hareketli bir hayata geçin. Asansörlere küsüp, merdivenlerle barışın. Her gün en az 10.000 adım atmak hedefiniz olsun. Kendinize ayağa kalkmak için bahaneler yaratın. Suyun size gelmesini beklemek yerine siz ona gidin.
- Kahvaltı en önemli öğündür. Öğle ve akşam yemeklerinizde ızgara veya fırın tercih edin. Bir öğününüz mutlaka sebze yemeği olsun.
- Mevsimine uygun sebze ve meyveler tüketin. Tam tahıllı ürünlere, kuru baklagillere beslenmenizde yer verin.
- Kapalı alanda çalışan kişilerde en sık D vitamini eksikliği görülür. En iyi kaynak güneş ışınlarıdır. Yağlı balıkların dışında hiçbir besin kaynağı, normalin üzerinde tüketilmiş olsa bile, D vitamini gereksinmesini karşılayamaz. Morina balığı yağı ile somon, sardalya gibi yağlı balıklar iyi kaynaklardır. D vitamini yetersizliğinde dışarıdan alınması gerekir. Balığın bol olduğu bu mevsimde haftada en az 2 gün balık tüketin.
- Günde en az 8 bardak su tüketin. İçinizden su içmek gelmiyorsa, suyunuzun içine mandalina, portakal, tarçın, karanfil ya da limon ekleyerek aromalı sular hazırlayabilirsiniz.
- Ara öğünlerle az az ve sık beslenin. Çok yoğunsanız ve yerinizden kalkacak vaktiniz yoksa çekmecenizde, taze veya kuru meyve, fındık, ceviz, diyet bisküvi, galeta gibi pratik yiyecekler bulundurup, limonlu yeşil çay, ayran ve süt tüketebilirsiniz.
- Beyne tokluk sinyalinin ulaşması için, yemeğe başladıktan sonra 20 dakika geçmesi gerekir. Bu nedenle hızlı yemek yemeyin, yediğiniz besinleri küçük parçalara bölerek uzun süre çiğneyerek tüketin. Lokmalar arasında çatalı bırakın.
