Temassız teknolojiler, büyük şehirlerin karmaşasında yalnızca hız ve hijyen sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sürdürülebilirlik ve kaynak yönetimi açısından da önemli bir dönüşümün öncüsü oluyor. Armiya Teknoloji ise bu dönüşümün büyük bir parçası. Armiya Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Özgen Kart’ı ağırladığımız Ocak sayımızda Kart, temassız teknolojilerin sıfır atık konusuna katkılarını anlattı.
Daha önce kağıt veya plastik biletler ve yaka kartlarıyla sağlanan güvenliği, artık temassız kartlar, mobil uygulamalar veya QR kod okuyucularla çok daha hızlı ve verimli şekilde yönetebildiklerini aktaran Armiya Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Özgen Kart, özellikle kalabalık binalara sahip üniversite kampüslerinde veya büyük kamu kurumlarında, turnikelerden geçerken kart basma veya kart okutma gibi fiziksel temasa dayalı işlemlere olan ihtiyacın azaldığını vurguluyor. “Böylece yalnızca kağıt ve plastik kullanımını sınırlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda uzun kuyrukları ve bekleme sürelerini de büyük ölçüde ortadan kaldırıyoruz.” diyen Kart, “Sistemin dijital olması, geri planda toplanan verilerle de şehir veya kurum yöneticilerine ciddi bir avantaj sağlıyor. Örneğin, hangi giriş kapısında yoğunluk yaşandığını, hangi saatlerde daha fazla sirkülasyon olduğunu görüp buna göre personel ve kaynak planlaması yapmak mümkün hale geliyor. Bu da genel verimliliği artırırken, gereksiz enerji tüketimini ve dolayısıyla karbon salımını önleyici adımları beraberinde getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Yakıt kullanımını azaltmak ve karbon ayak izini düşürmek mümkün
Toplu taşımada da benzer bir tablo olduğunu açıklayan Kart, “Kağıt bilet ya da jeton yerine temassız özellikli akıllı kartlar ve mobil cihazlar kullanıldıkça, hem fiziksel atık oluşumu hem de lojistik maliyetler önemli ölçüde düşüyor. Ayrıca temassız geçişler, durak veya istasyonlarda oluşan yığılmaları azaltarak trafiği daha akıcı hale getirebiliyor. Diğer yandan, dijital ödeme ve geçiş sistemleri sayesinde elde edilen verilerle güzergah ve sefer saatleri optimize edilebiliyor; otobüslerin, metro ve tramvayların boşuna sefer yapmasını engelleyerek yakıt kullanımını azaltmak ve karbon ayak izini düşürmek mümkün oluyor.” dedi.
Bütün bu gelişmelerin akıllı şehir anlayışının kaçınılmaz bir parçasını oluşturduğunun altını çizen Kart, “Artık sokaktaki çöp konteynerlerinden otopark alanlarına kadar birçok noktada temassız teknoloji ve Nesnelerin İnterneti (IoT) sensörleri devreye giriyor. Hem yakıt tasarrufu sağlayan rota optimizasyonu hem de kağıt, plastik gibi malzemelerin kullanımını minimuma indirme çabası, doğaya olan sorumluluğumuzu hatırlatıyor. Temassız teknolojilerle desteklenen geçiş kontrol çözümleri, günümüz kentlerinin en önemli sorunlarından biri olan trafik karmaşasını da hafifletmeye aday.” dedi.