Enerji Öne Çıkanlar

Güneş enerjisi’nde Türkiye’nin dünü, bugünü ve geleceği

Türkiye güneş enerjisi sektöründe dünya genelinde ikinci sırada. Üretim kapasitesi
açısından da Çin’in ardından geliyor. Türkiye’nin enerji sektöründeki yatırımları ve kapasite
artışı, sektörün hızla gelişmesine ve rekabetçiliğinin artmasına katkı sağlıyor. Sektörün
geçmişi, bugünkü durumu ve geleceğe dair sorularımızı ZES Solar ve Yurtdışı Yatırımlar
Genel Müdürü Evren Evcit cevapladı.

Türkiye’de yatırımcının isteği ve talepleri doğrultusunda üretimini gerçekleştirdiğiniz güneş panellerinin ham maddesinin ve kalitesinin güneş enerji santraline etkisi nedir? Bunun için yatırımcıya verdiğiniz güven nedir?

Ham maddelerin seçiminde, sektörde kaliteli üretim yapan ve bankable (finansal olarak güvenilir) firmaların tercih edilmesi önemli. Bu, ürünün istenilen kalite ve verimlilikte olmasını sağlıyor.

Grup yapısı itibariyle bir sanayi grubuna ait ve elektronik üretiminden tekstil üretimine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriliyor. Bu yapı sayesinde kalite altyapıları ve anlayışları mevcut ve ürünler seçilirken bu deneyimlerinden faydalanılıyor.

Grup, ürünlerinde sanayici genlerini kullanarak, maliyeti artırabilecek ancak uzun vadede kalite ve verimlilik sağlayacak bileşenleri tercih ediyor. Bu şekilde, sektöre en kaliteli ve verimli ürünleri sunmak amaçlanıyor.

Güneş enerjisi ürünleri, özelikle güneş panelleri, hareketli olmayan ve statik ürünler. Bu nedenle, tüketicilerin bu ürünlerin kalitesine güvenmeleri önemli. ZES Solar, bu tür risklere karşı önlem almak için bir performans sigortası yaptırdı. Bu sigorta, ürünün garanti süresi boyunca ürünle ilgili performans kayıplarını ve üçüncü taraflara verebileceği zararları kapsıyor. Bu sigorta Amerika’da yapıldı ve Türkiye ‘deki bir sigorta şirketi tarafından geçerli hale getirildi. Bu, Türkiye’deki yasal gerekliliklerin yerine getirilmesini sağlıyor ve ZES Solar’ın müşterilere daha fazla güven vermesine yardımcı oluyor.

Güneş enerjisi sektörünün yakın geçmişinden kısaca bahseder misiniz? Türkiye’de yerli panel üreten firmalar arasında yer almanın avantajları neler? ZES güneş paneli markasının bu sektördeki yerinden bahsedebilir misiniz? Yakın gelecekte bu marka kendini bu sektörde nasıl konumlandıracak?

Türkiye’de yerli panel üreticisi olmanın en büyük avantajlarından biri, hükümetin yerli ve milli politikalarıyla teşvik edilmesi ve bazı ihalelerde yerli ürünlerin avantajlı konumda olması. Yerli ürünler tercih ediliyor çünkü yerli yerli ürünlerin fiyatı %15 daha yüksek olsa bile, yerli ürünlerin tercih edildiği biliniyor, özellikle kamu alımlarında. Yerli ürünlerde komponentlerin yerli olması, cari açık verilmeden ürünlerin üretilmesini sağlıyor, böylece ülkenin dövizi ülkede kalıyor. Yerli üreticilerin ürünleri için 10 yıl işçilik garantisi ve 25 yıl performans garantisi gibi avantajlar sunuluyor.

ZES, 3 senedir Türkiye’de yerli güneş paneli üretimi yapıyor. 7 yıldır Zorlu Grubu ve ZES ithal ürünlerin distribütörlüğünü yapıyordu, hâlâ da yapıyor. Ancak yerli ürün talebinin artmasıyla beraber, yatırımcılar yerli ürünlerle çalışmayı tercih etmeye başladı. Bu da şirketin yerli üretim işine girmesini tetikledi.

“YENİLENEN MARKA KİMLİĞİMİZ VE LOGOMUZLA DAHA ENERJİK VE YENİLİKÇİYİZ”

Sanayicilerin kendi elektriğini üretme yarışında olduğu bu zamanlarda aynı zamanda arazi tipi lisanslı GES yatırımcılar da sektörü yakından takip ediyor. Yeşil mutabakatın bu yatırımcılara ve güneş enerjisi sektörüne etkisi nedir?

Yeşil mutabakatın yatırımcılar ve güneş enerjisi sektörü üzerindeki etkisi önemli. Özellikle sınırda karbon vergilerinin devreye girmesi, ihracat yapan sanayiciler için önemli bir konu. Bu vergiler, karbon emisyonlarını sınırlamayan şirketler için maliyetli olabilir. Sanayi bölgelerinde, özellikle İstanbul, Bursa, Gaziantep, Denizli, Malatya ve Adana gibi şehirlerde, fabrikaların çatılarında güneş panelleri kullanımı arttı. Bu, yeşil enerji üretiminin artması ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik bir eğilimi yansıtıyor.

Ayrıca, sahalarda güneş santrallerinin kurulması da artış gösteriyor. Yatırımcılar, mevzuatın verdiği olanaklarla çatılarda ve sahalarda güneş enerjisi sistemlerini kurarak kendi enerji ihtiyaçlarını karşılama eğiliminde. Bu da sektördeki talebi artırıyor.

Sektörün ve yatırımların hızlanması için neler yapılmalı? Yatırımcıların bu yönde beklentileri neler?

Kamu tarafında, enerji sektörünün önünü açmak için daha hızlı süreçler ve koordinasyonun sağlanması önemli. Özellikle imar süreçlerinin hızlandırılması ve Enerji Bakanlığı ile diğer ilgili bakanlıklar arasında daha iyi bir koordinasyonun sağlanması sektörün gelişimine katkı sağlayabilir. Böylece yatırımcılar, izin ruhsat süreçlerinde daha az zaman kaybedecektir. Yatırımcılar için, özellikle finansmana erişim önemli. Düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarının sağlanması, projelerin hızlanmasına ve maliyetlerin azalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, yatırımcıların finansal kuruluşlarla diyaloğunu artırarak ve uluslararası finansman kaynaklarına erişim sağlayarak projelerini desteklemeleri önemli.

ENERJİ DEPOLAMADA TÜRKİYE’NİN YERİ

Son zamanlarda gündemde olan konulardan biri de enerji depolama konusu, bu konuda sektörde ne gibi atılımların olması bekleniyor? Batarya yönetim sistemlerinin güneş enerjisi santralleri ile ilişkisini kısaca açıklar mısınız?

Son dönemde enerji depolama konusu önem kazanıyor. Özellikle güneş enerjisi santralleri için enerji depolama sistemlerinin kullanımı artıyor. Bu sistemler, güneş panelleri tarafından üretilen enerjinin depolanmasını ve istenildiğinde kullanılmasını sağlayarak sistem verimliliğini artırıyor.

Türkiye’deki yenilenebilir enerji sektörü, Avrupa’nın bir adım önünde. Güneş ve jeotermal enerji üretiminde Türkiye, son teknolojiyi kullanıyor ve Avrupa’dan geri kalmıyor. Türkiye’nin esnek ve hızlı adapte olabilen sanayi yapısı, sektörün rekabetçiliğini artırıyor.