Yakın zamana kadar alışverişin kalbi olarak gösterilen AVM’ler için pandemi ve sonrasında gelen kapanma süreci çok şeyi değiştirdi. Değişen tüketici alışkanlıkları, e-ticaret ve e-ihracatın artışı, hijyen anlayışı ve bunun gibi birçok konuyla birlikte AVM ziyaretçilerinin AVM’lerden beklentileri de değişime uğradı. Açık hava AVM’leri özellikle pandemiden sonra en çok tercih edilen yerler olmaya başladı.
Kapalı alanlara sınırlı insan alınması ve kalabalığın oluşabilme ihtimali, açık alanlara olan yönelimi artırıyor. Bu durum AVM’lerde de benzer bir süreci tetikliyor. Pandemi öncesine göre pandemi döneminde en sık ziyaret edilen AVM türünde açık hava AVM’lerinin oranında yaklaşık 2 kat artış tespit edildi. Buna karşılık kapalı AVM’leri ziyaret etme oranında ise günümüzde bile düşüş yaşanıyor. Oranlar bu şekilde olunca açık hava AVM’leri giderek daha çok sosyal ve eğlence ihtiyaçlarının karşılanıp, keyifli vakit geçirilebilen, rekreasyonel açık ve kapalı mekânların bir arada bulunduğu konseptler haline dönüşmeleri noktasına oldukça yol almış durumdalar.
Özellikle yeme-içme ve sosyalleşme alanlarında büyük gelişmeler gösteren AVM’lerde, açık alanlarla birlikte tercih edilme oranları yükselmeye devam ediyor. Bu konu doğrultusunda AVM’lerin renovasyon ve inovasyon süreçlerinde de hızlanmalar görmekteyiz. AVM’lerin mimarisine açık alanları eklemenin yanı sıra bünyelerindeki dijitalleşmeye ve teknolojiye de oldukça önem verdikleri ortada. Türkiye’de bulunan AVM’ler de bu konu kapsamında oldukça hızlı aksiyon almaktalar. En bilinen AVM’ler arasında bulunan Kanyon AVM, Venezia Outlet, Vialand AVM, Oasis Bodrum AVM, Aqua Florya, Metrogarden AVM, The Land Of Legends Shopping Avenue açık hava AVM’lerine örnek gösterilebilir. Alışveriş merkezleri hızlı bir dönüşüm içerisindeler; eğlence alanları, gastronomisi, mağazaları ve bünyelerinde hazırladıkları etkinlikleri ve teknolojileri ile ziyaretçilerine sosyal alanlar oluşturmak için değişeme gidiyorlar. Açık hava AVM’leri bu konuda bir adım daha önde görünüyor.