AVM Öne Çıkanlar

GALATAPORT İSTANBUL, MARKA VE YATIRIMLARIYLA DÜNYADA DİKKAT ÇEKİYOR

Galataport; bünyesinde bulundurduğu yerli ve yabancı markaları, Türk mutfak kültürü ve füzyon mutfağına yer veren restoranları ile dikkat çekmeye devam ediyor. Aynı zamanda bir liman olarak en önemli farkı olan kruvaziyer gemileriyle, yabancı ziyaretçilerin lokal markaları yakından deneyimlemeleri için fırsat sunuyor. Galataport Varlık Yönetimi ve Kiralama Genel Müdürü İrem Yücel Kaymak ile Kasım sayımızda bir araya geldik.

AVM’lerde Türk yatırımının ve Türk markalarının başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yatırım açısından baktığımızda AVM’ler günümüzde, sadece alışveriş yapılabilecek yerlerin ötesinde olanaklar sunuyor. Farklı fonksiyonların bir arada olduğu, kısa zamanda çoklu deneyimler yaşatabilen modeller başarıyı getiriyor. Bu fonksiyonların başında yeme içme alanları geliyor. Türkiye gastronomi alanında son yıllarda ciddi bir atağa geçti. Geçtiğimiz ay kutladığımız ilk Michelin yıldızlı restoran ve şeflerimiz bunu kanıtlar nitelikte. Bununla birlikte kültür-sanat ve eğlence anlamda sunulan farklar ve yaratılan deneyimler de başarının kilit unsurlarını oluşturuyor. AVM’lerin bir yaşam stili haline geldiği günümüzde Türk yatırımlarını cazip hale getirmek için bu alanlarda misafir deneyimine yönelik yenilikçi kurgular oluşturulması gerekiyor.  

Biz, Galataport İstanbul’da marka karmamızı oluştururken lokal markalara ağırlık verdik. Tabii bununla beraber uluslararası alandaki önemli markalara da ev sahipliği yapıyoruz. Galataport İstanbul’da yer alan markalarımız hem yerli hem de yabancı misafirlerimizin büyük ilgisiyle karşılaşıyorlar. Bu ilginin temelinde ise bu markalarımızın diğer lokasyonlardaki mağazalarından ayrışan ince detaylar barındırmalarının olduğunu düşünüyorum. Galataport İstanbul’da Türk mutfak kültürü ve füzyon mutfağına yer veren restoranlarımızla, ziyaretçilerimize hem geleneksel tatlar hem de dünya mutfaklarından seçkiler sunuyoruz.  %40’lık bir oran ile İstanbul’un gastronomi merkezi konumuna geldik diyebilirim.

Yine kültür-sanat ve eğlence anlamında hayata geçirdiğimiz etkinliklerimiz, mobil uygulamamız üzerinden sunduğumuz deneyim turlarımızla ve bir liman olarak önemli bir farkımız olan kruvaziyer gemileriyle gelen yabancı turistlerin lokal markaları yakından deneyimlemeleri için sunduğumuz fırsatlarla fark yarattığımıza inanıyorum.

Yabancı yatırım şirketlerinin Türkiye’de yatırım yapmaları için ne tür olanaklar sağlanmalı?

Ülke tanıtımı ve güven oldukça önem arz ediyor. Tanıtım anlamında Kültür ve Turizm Bakanlığımız ve bakanlığa bağlı Türkiye Geliştirme Ajansı, Ticaret Bakanlığımız ve ilgili tüm bakanlıklar; ülkemizin tanıtımı, markalarımızın yurt dışındaki başarıları ve yeni markalar için önemli çalışmalara imza atıyorlar.

İGA ve Galataport İstanbul gibi ülkenin iki sınır kapısında gerçekleşen önemli yatırımlar turizm potansiyelini daha da yukarı çıkarmak için olanak sunuyor.

Bu yatırımlar çerçevesinde Galataport İstanbul’da yürüttüğümüz restorasyon çalışmalarıyla, İstanbul’un çok değerli tescilli yapılarını şehre geri kazandırıyoruz. Tarihi 1911 yılına dayanan Paket Postanesi’ndeki 70’i aşkın markamızla, Karaköy’ün çok kültürlü ticaret hayatını ve zanaat geleneklerini yaşatıyor, İstanbul’dan dünyaya açılmış moda, tasarım, lezzet ve mücevher sanatı ustalarıyla günümüze taşıyoruz. Ayrıca Galataport İstanbul’a yatırım yapmayı seçen, dünyanın en özel markalarından The Peninsula İstanbul’u örnek olarak gösterebilirim. Otel, proje kapsamında restore ettiğimiz üç tescilli bina; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu, Çinili Han’a ek olarak yeni inşa ettiğimiz ve 90 saniyede açılabilen özel giyotin cepheli büyük bir balo salonunu şehre kazandırıyor.