Fiba CP CEO’su Yurdaer Kahraman, şirketin uluslararası büyüme stratejisini “sürdürülebilir değer yaratma” anlayışıyla tanımlıyor. Romanya’dan Çin’e uzanan projelerde gastronomi, dijitalleşme ve ESG vizyonuyla fark yaratan Fiba CP, 2026’ya teknolojiyle bütünleşen, çevreye ve insana duyarlı bir perakende ekosistemi hedefiyle ilerliyor.
1. Fiba CP, uluslararası pazarlarda büyürken nasıl bir vizyon benimsiyor? Gelecek 5 yıl için global projelerde öncelikleriniz neler?
Fiba CP olarak bulunduğumuz her pazarda sürdürülebilir değer yaratmayı hedefliyoruz. Uluslararası büyümeyi, yeni coğrafyalara açılırken aynı zamanda bulunduğumuz her bölgede topluma, kente ve ekonomiye uzun vadeli katkı sağlayan bir yapı kurmak olarak görüyoruz.

Bugün Türkiye, Romanya, Moldova ve Çin olmak üzere dört ülkede faaliyet gösteriyoruz. Portföyümüzde alışveriş merkezlerinden ofis ve rezidanslara, otellerden karma yapılara kadar 23 ticari gayrimenkul bulunuyor. Bu projeleri yalnızca yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda kendimiz tasarlayıp geliştiriyoruz. Bugüne kadar 30’dan fazla projeye konsept, kiralama ve danışmanlık hizmeti sunarak uluslararası ölçekte güçlü bir uzmanlık ağı oluşturduk. İş birlikleriyle güçlendirdiğimiz bu yapıyı, Türkiye, Doğu Avrupa ve Çin başta olmak üzere birçok pazarda büyütmeyi sürdürüyoruz.
Fiba CP’nin yenilikçi, insan ve sürdürülebilirlik odaklı tasarım anlayışıyla; Romanya ve Türkiye’de farklı yeme–içme alanlarında gerçekleştirdiğimiz başarılı renovasyon ve yeniden yapılandırma çalışmalarının ardından, şimdi gastronomi deneyiminde yeni bir dönemi başlatıyoruz.
Çin’in Shenyang kentindeki Star Mall AVM’de hayata geçirdiğimiz Gourmet Garden by Fiba CP projesi, bu yaklaşımın güçlü bir örneği. Doğadan, sanattan ve lezzetten ilham alan bu özel konsept, klasik food court anlayışını yeniden tanımlayarak alışveriş deneyimini çok katmanlı bir yaşam kültürüne dönüştürüyor. Kentin kalbinde konumlanan bu alan, yaklaşık 25 seçkin markayı bir araya getirerek ziyaretçilere özgün bir gastronomi deneyimi sunuyor. Aralık 2025’te kapılarını açacak bu proje, alışveriş merkezlerinde gastronomi kültüründe yeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyor ve gastronomi alanında uluslararası ölçekte geliştirdiğimiz dönüşüm vizyonunu bir adım öteye taşıyor.
Önümüzdeki beş yılda odak noktamız; yeni coğrafyalarda stratejik fırsatları değerlendirerek yatırım portföyümüzü büyütmek, dijitalleşme ve müşteri deneyimini daha da ileri taşımak, ESG kriterlerini tüm yatırımlarımıza entegre etmek ve çevresel–toplumsal etkimizi artırmak olacak.
Fiba CP olarak ESG’yi çevresel, kültürel ve toplumsal boyutlarıyla bütüncül bir sorumluluk alanı olarak görüyoruz. Fiba Grubu’nun kurumlar arası sinerjisinden de güç alarak bu yaklaşımı tüm süreçlerimize entegre ediyoruz. Çin’deki Starmall AVM projemizde 3.640 güneş paneliyle yılda 2.200.000 kWh enerji üretmemiz, çevresel sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemin somut bir örneği. Türkiye’de ise kültürel sürdürülebilirlik yaklaşımıyla geliştirdiğimiz “Gelenekten Geleceğe” projesi, 2025 itibarıyla uluslararası arenada 5 prestijli ödüle layık görülerek bu vizyonumuzu taçlandırdı.
Bu projeler, çevresel ve kültürel sürdürülebilirliğin birlikte ilerleyebileceğini gösteriyor. Fiba CP olarak hem yatırımcılar hem markalar hem de ziyaretçiler için güvenilir, yenilikçi ve geleceğe dönük bir iş ortağı olmayı sürdüreceğiz. Bizim için büyüme; metrekareyle değil, yarattığımız değerle ölçülüyor.

2. Her ülkenin kültürü, yasal altyapısı ve tüketici davranışı farklı. Fiba CP olarak Türkiye dışındaki projelerde ihtiyaçları nasıl analiz ediyor, global standartlarla nasıl dengeliyorsunuz?
Fiba CP olarak her ülkenin kendine özgü dinamiklerini, kültürünü ve tüketici davranışlarını derinlemesine analiz ediyoruz. Uluslararası bir proje planlarken ilk adımımız, o pazarın sosyoekonomik yapısını ve yaşam biçimini anlamak oluyor. Çünkü başarılı bir yatırım, ancak bulunduğu toplumun gerçek ihtiyaçlarına cevap verebildiğinde kalıcı değer yaratabilir.
Bu doğrultuda, yerel bilgiye sahip profesyonellerden oluşan ekiplerle çalışıyor; onların saha deneyimini, uluslararası standartlarda ama yerel beklentilerle uyumlu projeler geliştiriyoruz.
Bizim için en önemli unsur, doğru kadrolarla çalışmak. Çünkü doğru ekip, bir markanın hem itibarını hem sürdürülebilir başarısını belirliyor. Bu yüzden her pazarda güçlü, yerel profesyonellerle iş birliği yapıyor, onları Fiba CP’nin kurum kültürünün doğal bir parçası haline getiriyoruz.
Böylece hem kalite ve sürdürülebilirlik standartlarımızdan ödün vermiyor hem de yerel pazarlara özgü esnek ve yaratıcı çözümler sunabiliyoruz. Her coğrafyada farklı dinamikler olsa da bizim için değişmeyen tek şey insanı ve deneyimi odağa alan yaklaşımımız.

3. Fiba CP, Türkiye dışındaki projelerde Romanya, Moldova ve Çin gibi farklı pazarlarda yer alıyor. Her bölgede uygulanan tasarım, kira yapısı, toplam kiralanabilir alan gibi metriklerde standartlarınızı nasıl belirliyorsunuz?
Her ülkenin ekonomik dengeleri, tüketici alışkanlıkları ve yaşam biçimi farklı olduğu için, her proje kendi bulunduğu pazarın gerçeklerine göre şekilleniyor. Ancak hangi ülkede olursa olsun, her projemiz Fiba CP’nin aynı imzasını taşır: yüksek kalite standartları, sürdürülebilir işletme modeli ve insan odaklı deneyim tasarımı.
Tasarım sürecinde fiziksel alanların yanı sıra ziyaretçi davranışlarını ve sosyal etkileşimi de bütüncül biçimde ele alıyoruz. Alışveriş merkezlerini birer “yaşam alanı” olarak ele alıyor; mimariyi, teknolojiyi ve sosyalleşme unsurlarını bir araya getiren bir yapı kuruyoruz.
Finansal anlamda da kiralama koşullarına, pazarın dinamiklerine, markaların sürdürülebilir kârlılığına ve uzun vadeli iş birliği potansiyeline göre belirliyoruz. Kısa vadeli kazançlar yerine, güçlü kiracı ilişkileri üzerine kurulu, karşılıklı büyümeyi destekleyen bir sistem benimsiyoruz.
Bu yaklaşımın sonuçlarını net biçimde görüyoruz. Çin’deki Star Mall AVM’miz, 115.000 m²’lik kiralanabilir alanıyla yüzde 99 doluluk oranına ulaşırken; Romanya ve Moldova’daki tüm AVM’lerimiz yüzde 100 doluluk seviyesinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Her pazarda aynı değerleri farklı biçimlerde yaşatıyoruz. Bizim için önemli olan, o ülkenin kültürüne saygı duyan ama global ölçekte fark yaratan projeler ortaya koymak. Çünkü doğru dengeyi kurduğunuzda hem ziyaretçiler hem markalar hem de yatırımcılar aynı kazanan tarafın parçası olur.
4. Farklı coğrafyalarda faaliyet gösteren bir yatırımcı olarak Fiba CP, jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler karşısında risklerini nasıl yönetiyor? Bu süreçte büyüme stratejinizi hangi temeller üzerine inşa ediyorsunuz?
Fiba CP olarak risk yönetiminde kontrollü büyümeyi ve çeşitlendirmeyi temel alıyoruz. Batı Avrupa gibi yoğun rekabetin yaşandığı pazarları yakından gözlemliyor ve bu bölgelerdeki gelişmeleri stratejik olarak takip ediyoruz. Bununla birlikte, Türkiye’ye coğrafi ve kültürel olarak yakın pazarlarda sinerji yaratan yatırımlara odaklanarak büyümemizi sürdürüyoruz.
Döviz kurlarındaki dalgalanmaların yarattığı belirsizlik dönemlerinde, uzun vadeli kira sözleşmeleri, güçlü finansal planlama ve yerel ortaklık modelleriyle istikrarı koruyoruz. Bu yaklaşım, yatırımlarımızı hem ekonomik hem de operasyonel açıdan daha dayanıklı hale getiriyor.
Pandemi dönemi, esnek yönetim yapısının ve hızlı adaptasyonun önemini bir kez daha gösterdi. Dijitalleşme ve çevik karar alma süreçlerimiz sayesinde değişen koşullara hızla uyum sağladık; bu da bizi global ölçekte daha dirençli hale getirdi.
Bugün Romanya, Moldova ve Çin’deki projelerimizde operasyonel verimlilik, doğru marka karması ve uzun vadeli iş birlikleriyle riskleri dengeli biçimde yönetiyoruz. Dünyada enflasyon, deflasyon ve kur dalgalanmaları gibi zorluklar yaşanmasına rağmen, Fiba CP olarak hizmet kalitemizle fark yaratıyoruz. Ölçülebilir büyüklüklerden çok, kaliteye ve sürdürülebilir değere odaklanan bir yaklaşım benimsiyoruz.
Fiba CP, hem yatırım hem de yönetim hizmetleriyle bulunduğu pazarlara katma değer sağlayan bir hizmet markası konumunda. Bu anlayış, uluslararası ölçekte sürdürülebilir büyümemizin temelini oluşturuyor.
Bunun en somut göstergelerinden biri, yurt dışındaki Türk şirketleri arasında 39. sırada yer almamız. Bu konum, Fiba CP’nin global pazarlarda istikrarlı büyüme stratejisinin ve yatırımcı güveninin güçlü bir yansımasıdır.
5. Projelerinizde yalnızca alışveriş merkezi değil karma yapı anlayışı öne çıkıyor. Bu modelin tercih edilme sebebi nedir?
Günümüzde alışveriş merkezleri, ticaretin ötesine geçerek sosyal yaşamın ve kentsel etkileşimin merkezine dönüşüyor. Karma yapı modelini tercih etmemizin temel nedeni de bu dönüşüm. İnsanların alışverişin yanı sıra sosyalleşebileceği, çalışabileceği, konaklayabileceği ve deneyim yaşayabileceği alanlar tasarlıyoruz.
Moldova’daki yatırımımız bu vizyonun en somut örneklerinden biri. Yaklaşık 250 milyon Euro değerindeki iki büyük projeden oluşuyor. Bunlardan ilki, yaklaşık 65.000 m² kiralanabilir alana sahip, yeni nesil bir perakende ve yaşam merkezi olacak. 170’e kadar mağaza kapasitesi, 3.500 m² eğlence alanı ve 2.500 araç kapasiteli otoparkıyla Moldova’nın en büyük perakende destinasyonu olma hedefiyle ilerliyoruz.
İkinci yatırımımız ise, kısa ve uzun süreli konaklama sunan otel ve rezidans konseptiyle birlikte sağlık alanını da içeren yaklaşık 18.500 m²’lik karma bir proje.
Bu projeleri geliştirirken, global ölçekte iş birliği yaptığımız uluslararası perakende markalarıyla da birlikte çalışıyoruz. Markalar, Fiba CP’nin güçlü bölgesel ağı ve güvenilir yatırımcı kimliği sayesinde bu projelere ilgi gösteriyor ve yeni mağaza açılışları planlıyor. Biz de Fiba CP olarak, bu uluslararası sinerjilerden yararlanarak perakendecilerimizin yeni pazarlara açılmasına destek oluyoruz.
Bizim için bir projenin başarısı, sahip olduğu metrekareden çok, şehre ve ekonomiye kattığı yaşam kalitesiyle anlam kazanıyor. Karma yapı yaklaşımı da tam olarak bunu sağlıyor: şehirlerin dönüşen dinamiklerine uyumlu, sürdürülebilir ve insan odaklı yaşam alanları yaratmak.
6. Türkiye’deki projelerinizde gelecek dönemde ne tür yenilikler olacak? 2026 yılına nasıl hazırlanıyorsunuz?
Türkiye’de alışveriş merkezleri deneyim odaklı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Biz de Fiba CP olarak bu dönüşümün öncülerinden biriyiz. Portföyümüzde yer alan projelerde renovasyon ve optimizasyon çalışmalarına öncelik veriyor, M1 Adana gibi güçlü lokasyonlarda müşteri beklentilerine göre mağaza karmasını yeniliyor ve perakendecilerle birlikte uzun vadeli başarı modelleri geliştiriyoruz.
Dijitalleşme, iş modelimizin stratejik bir bileşeni ve büyüme vizyonumuzun merkezinde yer alıyor. Yapay zekâ karakterimiz Livia ile AVM’lerde müşteri deneyimini kişiselleştiriyor, dijital iletişim noktaları üzerinden ziyaretçi etkileşimini artırıyoruz. Akıllı ekran teknolojileri ve veri analitiği altyapımız sayesinde markalara hedef kitlelerine ulaşabilecekleri yeni nesil bir iletişim platformu sunuyoruz.
Fiba CP olarak yatırımcılarımız, fonlarımız ve perakende paydaşlarımızla geliştirdiğimiz iş birliklerinde; kiralama, konsept dizayn, varlık yönetimi, finansal planlama ve değerleme süreçlerinden pazarlamaya kadar uzanan 360 derecelik bir hizmet anlayışı sunuyoruz. Bu entegre ve yüksek standartlı yapı, tüm süreçlerimizde mükemmeliyet ve verimlilik hedefiyle ilerliyor.
2026’ya yaklaşırken sürdürülebilirlik de bir diğer temel odağımız. Enerji verimliliği, dijital ekranlarla veri analitiği ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik yatırımlarımızla çevresel etkimizi minimize etmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de yeni projeler üzerinde çalışıyor, yatırımlarımızı büyütmeye hazırlanıyoruz.
Hem fiziksel hem dijital temas noktalarını bütünleştiren, teknolojiyi insan deneyimini zenginleştiren bir araç olarak konumlandıran sürdürülebilir bir perakende ekosistemi oluşturmak istiyoruz. Bugünün ihtiyaçlarına cevap verirken yarının şehirlerinde de yaşam kalitesini yükseltecek projelere imza atmak en büyük hedefimiz. Bunu yaparken sağlam temeller, güçlü iş birlikleri ve sürdürülebilir büyüme anlayışından ödün vermiyoruz.

