Marka olarak 2025 yılına güçlü başladıklarını ve yıl içerisinde önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini kaydeden Terra Pizza CEO’su F. Emrah Peker, “Önümüzdeki dönemde de “Yüzde yüz Lezzet” yaklaşımımızı sürdürürken, çevre dostu ve topluma değer katan uygulamalarımızla ve projelerimizle sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
2025’in ilk yarısı Terra Pizza için nasıl geçti? Hem sektörün genel dinamikleri hem de markanızın performansı açısından bu dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
2025’in ilk yarısında hızlı servis restoran sektörü büyümeye devam etti. Özellikle genç kuşakların pratik ve ulaşılabilir lezzetlere ilgisi, dijital sipariş kanallarındaki artış ve paket servisin güçlü seyri sektörün dinamiklerini şekillendirdi. Bununla birlikte artan maliyetler ve yoğun rekabet, markaların operasyonel verimlilik ve farklılaşma stratejilerine daha fazla önem vermesini gerekli kıldı.

Terra Pizza olarak, 2025 yılına güçlü bir başlangıç yaptık. İlk yarıda önceliğimiz müşteri deneyimini daha da geliştirmek oldu. Bu doğrultuda web sitemizi ve mobil uygulamamızı yenileyerek daha hızlı, pratik ve kullanıcı dostu bir altyapı kurduk. Sipariş takibi, üyeliksiz sipariş, sadakat programımız “Bol Bol Kazan” ve kiosk sistemlerimizle dijitalleşmeyi müşteri yolculuğunun merkezine aldık.
Aynı dönemde marka iletişiminde de önemli yatırımlar yaptık. Türkiye Basketbol Federasyonu ile yaptığımız anlaşmayla Kadın ve Erkek A Milli Takımlarının Resmi Lezzet Sponsoru olduk. “%100 Lezzet %100 Destek” sloganımızla sporun birleştirici gücünü sahipleniyor, markamızın enerjisini sahalara taşıyoruz. Yılın stratejisi olarak konumlandırdığımız “%100 Mozzarella, %100 Lezzet” odağıyla da iletişim çalışmalarımızı bütünleştiriyoruz. Bu dönemde yaptığımız tüm çalışmalar tüketici ile bağlarımızı güçlendirerek bizi başarıya ulaştırdı.
Bugün 47 ilde 211 şubemizle faaliyet gösteriyoruz. Yıl sonu hedefimiz 250 şubeye ulaşmak. Büyüme stratejimizde özellikle cadde konseptli şubelere ağırlık veriyor, franchise sistemimizi güçlü finansal destekler ve operasyonel altyapıyla yatırımcılar için cazip kılmaya devam ediyoruz.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz arasında sürdürülebilirlik hangi noktada konumlanıyor? Çevre dostu uygulamalar, enerji verimliliği ve toplumsal sorumluluk projeleri kapsamında hangi adımları gündeminize aldınız?
Sürdürülebilirlik, bizim için sadece çevresel değil, toplumsal bir sorumluluk alanı olarak da önceliğimiz. Restoranlarımızda enerji verimliliği, çevre dostu ambalaj kullanımı, merkezi tedarik zinciriyle kaynak tasarrufu ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgeli üretim süreçlerimizle ilerliyoruz. Gıda güvenliği ve kalite standartlarımız, aynı zamanda uzun vadeli marka algımızı da güçlendiriyor.
Ayrıca toplumsal katkı projelerine önem veriyoruz. Make-A-Wish Türkiye ile gerçekleştirdiğimiz “Wish Dish” kampanyasında en çok bağış sağlayan marka olarak çocukların hayallerine destek olduk. Çalışanlarımız için kapsayıcı bir iş yeri kültürü yaratmaya yönelik çalışmalarımız sayesinde Great Place To Work sertifikasını aldık. 2025 Young Millennials ve Best Workplaces in Retail listelerine girmeyi başardık.
Genç kuşakların iş hayatında daha güçlü bir şekilde var olmalarını desteklemek de bizim için sürdürülebilirliğin önemli bir parçası. Bu doğrultuda genç yeteneklere istihdam fırsatları sunuyor, staj ve kariyer programlarımızla onların gelişimlerine katkı sağlıyoruz.
Önümüzdeki dönemde de “Yüzde yüz Lezzet” yaklaşımımızı sürdürürken, çevre dostu ve topluma değer katan uygulamalarımızla ve projelerimizle sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.

