Kültürel mirasın kalbinde konumlanan Historia AVM, 2008 yılından bu yana tarihi dokuyla uyumlu bir marka karması oluşturarak hem yerli hem yabancı ziyaretçilere hitap eden sürdürülebilir bir alışveriş deneyimi sunuyor. Turist hareketliliğinden doğrudan etkilenen yapısıyla, ekonomideki değişimlere en hızlı yanıt veren lokasyonlardan biri olma özelliğini taşıyor. Tarihi Yarımada içerisinde olmanın ciddi bir sorumluluk getirdiğini vurgulayan Historia Fatih Alışveriş Merkezi Genel Müdürü Abdullah Sağlam, “Yapının mimarı konseptinden tutun uygulaya geldiğimiz bütün süreçlerde tarihin şekil verdiği bu lokasyon yönümüzü ve seçeneklerimizi belirliyor.” dedi.
Tarihi yarımada gibi kültürel miras açısından zengin bir bölgede konumlanmak, AVM içeriğini ve marka seçimlerini nasıl etkiliyor?
Tarihi Yarımada içinde olmak bize ciddi bir sorumluluk yüklemektedir. Yapının mimarı konseptinden tutun uygulaya geldiğimiz bütün süreçlerde tarihin şekil verdiği bu lokasyon yönümüzü ve seçeneklerimizi belirliyor. Yerli kültür ve gelenekten ilham almanın yanında global dünyanın oluşturduğu kültürü de birlikte harmanlayarak her iki tarafı kapsayıcı olmayı bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarmaktadır. Aslında bu durum konsept açısından zenginlik katmakta ve çeşitlilik bağlamında ciddi fırsatlar sunmaktadır.
Açılışımız yılımız olan 2008’den bu yana faaliyetlerimizi planlarken ve bünyemize yeni markalar katarken tarihi yarımadanın bize kattığı bu zengin mirasın bereketini yaşamaktayız.
Historia AVM olarak hem yerli ziyaretçileri hem de turistleri ağırlıyorsunuz. Bu çeşitlilik hizmet ve deneyim stratejilerinizi nasıl şekillendiriyor?
Ülkemizin ekonomik olarak gelişimine bağlı olarak ziyaretçi profili yıllar geçtikçe değişim göstermektedir. Tarihi yarımadada yer almanın en büyük avantajlarından birisi İstanbul’u ziyaret eden turistlerin her zaman potansiyel müşteri olarak ağırlamak olanağına sahibiz. Yerli ziyaretçilerimiz de günlük ihtiyaçlarını konforlu ve güvenli bir şekilde alışveriş merkezimiz bünyesinde karşılaması için her zaman cazip alternatif olabilmeyi sürdürmekteyiz. Marka karmasını oluştururken de her iki ziyaretçi tipinin ilgisini çekebilmeyi hedeflemekteyiz. Ülke olarak turist için cazip olabildiğimiz ölçüde alışveriş merkezimiz bu cazibeden payını alarak kiracılarına yüksek cirolu performans olanağı sunabilmektedir. Ancak ülkemize ve İstanbul’a turist ziyareti azaldığında negatif etkisi de maalesef olabilmektedir. Ülke olarak yaşanabilecek negatif yönde bir ekonomi durumunda olumsuz etkilerini ilk hissedebilen bir lokasyonda yer almaktayız. Ancak pozitif durumda da bunu fazlası ile en erken geri alabilen bir lokasyonun sihrine sahibiz.


