Sokak kültüründen ilham alarak geçmişin ta tlarını bugünün yenilikçi dokunuşlarıyla buluşturan Sokak Ga zozu, sunduğu nostaljik atmosfer ve el yapımı doğal ga zozlarıyla dikkat çekiyor. Sokak Ga zozu kurucusu Yusuf Orhan ile bir ara ya geldiğimiz Mayıs sayımızda, 1960’ların yazlık sinemalarından ilhamla doğan bu ö zel konseptin ortaya çıkış sürecini, tüketicilerin ilgisini çeken unsurları ve girişimcilere sundukları franchise fırsatlarını tüm yönleriyle konuştuk.
Sokak Gazozu’nun kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Dünyanın her yerinde geleneksel lezzetlerin modernize edilerek sunulması yeniden popülerlik kazanıyor. Avrupa’da “Italian Soda Bar” eski Sovyet Coğrafyası olan Türkî Cumhuriyetler’de “Sovyet Gazozu” olarak yeniden canlandığını fark ettiğim bu ürün, açıkçası beni çok heyecanlandırdı. Çünkü gazoz; Anadolu kültüründe yeri her zaman taze kalan bir içecek.
Her şehirde, her sokakta, hepimizin kolaylıkla ulaşabildiği ve severek tükettiğimiz bu içeceğe yeni bir soluk getirmek istedik.
1960 – 70’li yıllarda yazlık sinemalar, lunaparklar ve sokaklarda satılan el yapımı gazozu modernize ederek ama bazı nostaljik öğelerini de koruyarak ortaya Sokak Gazozu markamızı çıkardık.
20 çeşit meyve, sebze ve baharat özünden ürettiğimiz doğal şuruplarla hazırlanan el yapımı taze gazozlara bu kadar ilgi olacağını beklemiyorduk doğrusu. Gerçi hem Taksim tramvayı gibi ikonik bir öğe ile markamızı bütünleştirmemiz, hem cam damacanaları gören herkesin aklına Türk sinemamızın o meşhur “Sirke-Limon” kavgasını anımsatması, hem de eski sinema tabelalarını andıran bol ışıklı tabelamız, kültürel kodlarımıza işlenmiş gazozla birleşince bir çekim merkezi oluşturdu tabii.
Biz, insanlara kendi seçtiği lezzetlerin, el yapımı bir gazoza dönüşmesini deneyimletiyoruz. Yani insanlar esasen gazozdan çok, bu nostaljik deneyimi yaşamaya geliyorlar.
Franchise veren bir marka olarak, franchise sahiplerine sunduğunuz destekler nelerdir?
Anahtar teslim olarak verdiğimiz franchise şubelerimize öncelikle operasyon ve maliyet açısından çok kolay yönetilebilir bir sistemi; hem alt yapısını kurup, hem de eğitimlerle kurgulayıp teslim ediyoruz.
Ayrıca kafe, restoranlar için entegre franchising sistemimizle de mevcut işletmelerin içecek kârlılıklarını arttıran bir model hazırladık.
Ardından ürün tedarikini belirli periyodlarda yaparken, düzenli olarak bilgi alışverişi, barista destek eğitimleri ve tadım uzmanlığı alanında gelişimlerini Kaizen modeli ile sürdürülebilir bir şekilde desteklemeye devam ediyoruz.
