Fiba Commercial Properties (Fiba CP), alışveriş merkezlerini yalnızca fiziksel birer yapı değil; insanların bir araya geldiği, sosyalleştiği ve deneyim yaşadığı çok yönlü yaşam alanları olarak konumlandırıyor. Global vizyonuyla şekillendirdiği her projede, yerel kültürle güçlü bir bağ kurmayı amaçlayan şirket; gastronomiden eğlenceye, teknolojik yeniliklerden kültürel etkileşime kadar uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler geliştiriyor. Bu yaklaşımıyla Türkiye’de olduğu gibi global arenada da sektörüne yön veren çalışmalara imza atan Fiba CP, sadece ticari başarı değil, toplumsal fayda odaklı bir büyüme stratejisi de izliyor. Global perakende dünyasındaki güçlü vizyonu ve etkileyici projeleriyle, Mayıs sayımızın kapak konuğu olan Fiba CP CEO’su Yurdaer Kahraman, şirketin gelecek yolculuğu ve vizyonunu okurlarımızla paylaştı.
Fiba CP olarak global arenada nasıl bir vizyonla hareket ediyorsunuz?
Bugünün perakende dünyasında artık yalnızca fiziksel alanlar değil; deneyimler, duygular ve topluluklarla kurulan bağlar öne çıkıyor. Fiba Commercial Properties olarak; faaliyet gösterdiğimiz her şehirde sadece bir alışveriş merkezi değil, yaşanabilir alanlar yaratma sorumluluğunu üstleniyoruz. Her yatırımımızda bulunduğumuz bölgenin kültürel dokusunu önemsiyor; global vizyonumuzu o yerin değerleriyle harmanlıyoruz.
Bu yaklaşımla, Çin’den Moldova’ya, Romanya’dan Türkiye’ye uzanan geniş bir coğrafyada ‘her projeye değer katma’ sözümüzü somutlaştırıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, alışveriş merkezlerimizi gastronomi merkezlerine, öğretici eğlence alanlarına ve kültürel buluşma noktalarına dönüştürerek; geleceğin perakende anlayışına yön vermekten gurur duyuyoruz.

Yurt dışı projelerinizde Fiba CP nasıl bir strateji izliyor?
Yurt dışı projelerimizde ülkenin ve bölgenin mikro dinamiklerini çok önemsiyoruz. Projelerimize başlamadan önce her zaman doğru stratejileri titizlikle tanımlıyoruz.
Örneğin, Çin’de online satış hacminin artması ve dijital platformların yaygınlaşmasıyla birlikte, alışveriş merkezimizin kategori ve kira karmasını sürekli gözden geçiriyoruz. Bu değişim sürecinde, tekstil kategorisinin oranını %50’lerden yaklaşık %40’a düşürerek; gastronomi, teknoloji ve deneyim odaklı markalara daha fazla alan açtık. Böylece müşteri beklentilerine ve yeni tüketim alışkanlıklarına daha iyi yanıt verebilen dinamik bir yapı oluşturduk.
Bunu yaparken, talebi yüksek ve kaliteli Çin markalarıyla çalışıyoruz. Lojistik altyapısı güçlü, sürekli taze ve kaliteli ürün sunan Çinli bir hipermarket ile iş birliği yapıyoruz. Böylece hem yerli hem de yabancı müşterilere hitap eden güçlü bir çekim merkezi oluşturuyoruz.
Çin’deki Star Mall projemiz, Fiba CP’nin teknoloji odaklı perakende dönüşümünün somut bir örneği oldu. Çok başarılı Çin elektrikli otomobil konsept mağazaları açtık. Burada BYD, Huawei ve Xiaomi markalarıyla gerçekleştirdiğimiz showroom iş birlikleri sayesinde, AVM içerisinde konumlanan fiziksel satış mağazalarıyla sektöre öncü bir model sunduk. Son olarak, Avrupalı markalar olan Range Rover, Defender ve Jaguar’ı da portföyümüze ekledik.
Bu global markaların alışveriş merkezi deneyiminin bir parçası haline gelmesi, teknolojiyle entegre yeni nesil müşteri etkileşiminin güçlü bir örneğini oluşturdu.
Bu eğilimlere paralel olarak eğlence, eğitim, restoran ve food court alanlarımızı da genişlettik ve alt sektörlerde güçlü bir büyüme sağladık.
Bu yaklaşımın bir devamı olarak, food court alanında başlattığımız genişletme ve yenileme süreciyle hayata geçirdiğimiz “Gurme Bahçesi” konsepti, yeme-içme alanlarını yalnızca restoran çeşitliliğiyle değil, kültürel içerik ve estetikle yeniden kurgulayan bir anlayışı temsil ediyor. Amacımız, çok kültürlü gastronomi deneyimini tek çatı altında sunan bir sosyal çekim merkezi oluşturmak.
Yurt dışı projelerimizdeki deneyim odaklı yaklaşımımızın bir diğer somut örneği ise Romanya’daki București Mall projemizde hayata geçti. Sephora iş birliğiyle düzenlediğimiz yaz partisi, rooftop alanında güzellik, moda ve müzik temalarının buluştuğu çok yönlü bir etkinliğe dönüştü. Bu etkinlik, ziyaretçilere interaktif deneyim alanları sunarak markalarla duygusal bağ kurmalarını sağladı.
Deneyim odaklılık bizim için her zaman öncelikli bir strateji olmuştur. Ziyaretçiler yalnızca alışveriş değil; ilham, duygusal bağ ve benzersiz deneyimler arıyorlar. Biz de ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarına ve satın alma davranışlarına göre kişiselleştirilmiş hizmetler sunmaya odaklanıyoruz. Bu amaçla partner markalarımızla yakın çalışıyor, yapay zeka ve dijitalleşme çözümlerini — örneğin ziyaretçi deneyimini kişiselleştiren yapay zeka destekli sanal asistanımız Livia ve dijital akıllı ekran sistemlerimiz Octopus’u — aktif olarak kullanıyoruz.

Türkiye’de müşteri deneyimi ve sosyal katkı konularına nasıl yaklaşıyorsunuz?
Türkiye’de her AVM’miz hem global hem de yerel beklentilere göre konumlanıyor. Türkiye’de pazarlama stratejilerimizi topluluk odaklı bir yaklaşımla şekillendiriyoruz. Alışveriş merkezlerimizi yalnızca alışveriş yapılan yerler değil, ziyaretçilerin sosyal, kültürel ve duygusal bağ kurabildiği topluluk merkezleri haline getiriyoruz. Bu sayede müşterilerimizle daha güçlü ve kalıcı bir sadakat ilişkisi kuruyoruz. Dijitalleşmeyle desteklenen sosyal medyanın yaygınlaşması ve entegrasyonu da alışveriş sürecine doğrudan yansıyor. Ziyaretçilerimize yakınlık bizim için kritik önemde; bu nedenle bölgesel ve yerel pazarlama stratejilerini daha yoğun ve etkin şekilde kullanıyoruz.
Bu yaklaşımın en güçlü örneklerinden biri, yatırımını ve yönetimini üstlendiğimiz M1 Adana AVM’dir. 2024’ün son çeyreğinde gerçekleştirdiğimiz müşteri memnuniyeti araştırması, M1 Adana’nın bölge halkı tarafından bir ‘love brand’ olarak benimsendiğini açıkça ortaya koydu.
25.yılını kutlayan güçlü bir yatırımımız olarak, M1 Adana’ya duyulan bağlılığı korumak ve artırmak adına müşteri sadakatine büyük önem veriyoruz. M1 Adana, ziyaretçilerimizin en bağlı olduğu ve tercih ettiği alışveriş merkezi olarak öne çıktı.
Bu bağlılığı devam ettirmek amacıyla, 2025’in ilk çeyreğinde Portakal Çiçeği Karnavalı’nın etkinlik sponsoru olduk. Türkiye’nin en büyük kent festivallerinden biri olan bu organizasyon kapsamında, M1 Adana AVM içerisindeki deneyim alanımız 9 gün boyunca 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı ve festivalin en önemli duraklarından biri oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen misafirlerimizi ağırlayarak, ziyaretçilerimizle kurduğumuz bağı daha da güçlendirdik ve kültürel birlikteliği destekledik.
M1 Konya’da hem çocukların hem de yetişkinlerin katılım gösterebildiği akıl oyunları, stratejik düşünme becerilerini geliştiren zihin egzersizleri ve bilim-sanat temelli yaratıcı atölyeler sunarak, ziyaretçilerimize öğrenmeyi teşvik eden, eğlenceli ve katılımcı bir edutainment deneyimi sunduk. Gebze Center’da edutainment odaklı yaklaşımımızı interaktif etkinliklerle zenginleştirdik. Aynı zamanda kiracılarımızla güçlü iş birlikleri kurarak, satışa yönelik alışveriş festivalleri ve tematik kampanyalar gerçekleştirdik. Bu sayede Gebze Center, hem deneyim hem de ticaret açısından bölgenin en hareketli AVM’lerinden biri haline geldi.

İnegöl AVM’de ise Fiba CP’nin kültürel sürdürülebilirlik vizyonunu yansıtan “Gelenekten Geleceğe” projesini hayata geçirdik. Bu kapsamda 300 m²’lik bir sergi alanını kalıcı bir sanat galerisi ve atölyesine dönüştürdük. Ziyaretçiler, İznik çinisinin taşıyıcısı olan ustalar eşliğinde bu geleneksel sanatla birebir temas kurarak 1.200’ün üzerinde çini karosu üretti. Tüm bu eserler, AVM girişinde sergilenerek kalıcı bir kültürel hafızanın parçası haline geldi. Proje yalnızca unutulmaya yüz tutmuş zanaatları tanıtmakla kalmadı, aynı zamanda yeni nesillerin kültürel mirasla bağ kurabileceği canlı bir alan yarattı.

Kiracılarla ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerimiz kapsamında, ilgili bölgelerdeki perakendecilerle kurduğumuz küresel ilişkiler ve uluslararası iş birliklerimiz sayesinde, güvene dayalı ve organik olarak büyüyen güçlü bir ortaklık ağına sahibiz. Kiracılarımızı yalnızca ticari bir ilişki odağında değil, birlikte değer ürettiğimiz gerçek iş ortaklarımız, yani partnerlerimiz olarak görüyoruz.
Her projede, kiracılarımızın hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştıracak ortamı sunmaya ve bu süreci veri temelli karar mekanizmalarıyla desteklemeye özen gösteriyoruz. Ayrıca dönemsel kampanyalarda ortak iletişim dili oluşturarak, alışveriş festivalleri ve deneyim temelli etkinliklerle hem satış hem de marka algısı açısından katkı sağlıyoruz. Bu da hem markaların başarısına hem de AVM’nin genel algısına doğrudan etki ediyor

Fiba CP’nin önümüzdeki dönemdeki hedefi nedir?
Vizyonumuz net: Globalde her projeye değer katmak. Bulunduğumuz her şehirde sadece bina inşa etmiyor, anlamlı bir varlık ortaya koyuyoruz. Alışveriş merkezlerinin sosyolojik merkezlere dönüşmesini destekleyen; gastronomiden teknolojiye, kültürden sürdürülebilirliğe uzanan bu yaklaşımı daha da ileri taşımak istiyoruz. Türkiye’de sahip olduğumuz kendi varlık portföyümüzü büyütmeyi hedefliyoruz. Yurt dışında ise özellikle Doğu Avrupa’da, AVM yatırımlarından rezidans projelerine uzanan farklı gayrimenkul segmentlerinde yeni projelere imza atmayı planlıyoruz.
