Franchise

Alaçatı Muhallebicisi, Ege’nin Sıcaklığını Tüm Türkiye’ye Taşıyor

14 yıllık köklü geçmişiyle Alaçatı Muhallebicisi, Ege’nin doğal ve samimi ruhunu Türkiye’nin dört bir yanına taşıyor. Geleneksel tarifleri modern dokunuşlarla buluşturduklarını ifade eden Alaçatı Muhallebicisi CEO’su Bülent Sarı, kalite ve doğallığı temel alan anlayışlarıyla sektörde fark yarattıklarını vurguluyor. Misafirlerine sadece lezzet değil, Ege’nin huzur dolu atmosferini de sunan Alaçatı Muhallebicisi, sürdürülebilir üretim modelleri ve yenilikçi adımlarıyla sektördeki güçlü konumunu her geçen gün daha da pekiştiriyor.

Ege’nin eşsiz lezzetlerini büyük şehirlere taşıma misyonuyla yola çıkan Alaçatı Muhallebicisi olarak, bugüne kadar bu yolculukta en çok gurur duyduğunuz gelişme ne oldu?

Alaçatı Muhallebicisi olarak en büyük gururumuz, lezzetlerimizi bir markanın ötesinde bir yaşam kültürü haline getirmiş olmamız. 14 yıllık yolculuğumuzda büyümekle kalmayıp, Türkiye’nin farklı şehirlerinde Ege’nin doğallığını ve sıcaklığını yaşatan bir topluluk oluşturduk. Bugün, sahil kentlerinden büyükşehirlere kadar birçok noktada misafirlerimizle buluşuyoruz. Misafirlerimizin mekanlarımızda geçirdikleri vakitte Ege’ye ait bir an yakalaması, markamızın en büyük başarısıdır. Alaçatı Muhallebicisi bir restoran zinciri olmanın çok ötesinde; Ege’nin o samimi, doğal ve huzur veren ruhunu taşıyan bir yaşam tarzı markasıdır.

Misafirlerine sunduğu lezzetlerde kalite ve doğallığı ön planda tutan Alaçatı Muhallebicisi olarak ürünlerinizi hazırlarken hangi kriterleri gözetiyorsunuz ve markanızı diğer markalardan ayıran en önemli özellikler neler?

Lezzetin üç temel unsuru olduğuna inanıyoruz. Bunlar; otantik tarifler, en kaliteli malzemeler ve tutkuyla çalışan bir ekip.

Otantik Tarifler: Geleneksel reçeteleri modern yorumlarla buluştururken, her zaman özünü koruyoruz. Bizim için bir tarifin geçmişi, dokusu ve ruhu çok önemli.

Üstün Kalitede Malzemeler: Sütün lezzeti, hayvanın cinsinden beslendiği otlara kadar birçok faktöre bağlıdır. Bu yüzden tedarik zincirimizi yıllar içinde özenle oluşturduk. Sakızlarımızı Ege’den özel olarak temin ediyor, mevsiminde en taze meyveleri kullanıyor ve kumru ekmeğimizi Çeşme’de yüzlerce yıllık ustalıkla ürettiriyoruz.

Tutkulu Ekip: Bir markayı ayakta tutan en önemli unsur insandır. Bugün Alaçatı Muhallebicisi markası altında, farklı mağazalarda aynı tutkuyu paylaşan 2.500 kişilik büyük bir topluluğun emeği var. Hep birlikte bu markayı yaşatıyor, büyütüyor ve misafirlerimize Ege’nin sıcaklığını ulaştırıyoruz.

Bu üç unsur bir araya geldiğinde, Alaçatı Muhallebicisi’ni sadece bir restoran değil, misafirlerimiz için özel bir anın parçası yapan bir marka haline getiriyor.

Mekanlarınız sadece lezzet değil, aynı zamanda bir deneyim sunuyor. Alaçatı Muhallebicisi’nde misafirlerinizi nasıl bir atmosfer ve konsept bekliyor?

Bizim için bir restoran sadece yemek yenen bir yer değil, hikaye anlatma alanıdır. Her mağazamızda, misafirlerimizi küçük bir Ege kasabasına götürmeyi amaçlıyoruz. Kapıdan içeri adım attıkları anda, kendilerini Ege’de bir sokakta yürüyormuş gibi hissetmeleri için her detayı özenle tasarlıyoruz.

Mimari tasarımımızda beyaz ve mavi tonların huzurunu, doğal dokuların sıcaklığını, nostaljik detayların samimiyetini öne çıkarıyoruz. Geleneksel bir Alaçatı sokağında yürüyormuş hissi veren atmosferimiz, misafirlerimizi şehrin yoğun temposundan alıp Ege’nin sakinliğine davet ediyor.

Ayrıca, markamızı sürekli geliştirmek adına mimari ekibimizle birlikte mağazalarımızı yeniliyor, deneyimi ileriye taşıyoruz. Son yıllarda uygulamaya başladığımız tazeleme konsepti ile, misafirlerimize her zamankinden daha özgün ve sıcak bir ortam sunuyoruz.

Güçlü marka kimliği ve geniş mağaza ağıyla sektörde önemli bir konumda olan Alaçatı Muhallebicisi’nin bu başarısını sürdürülebilir kılmak adına hangi yenilikçi adımları atıyorsunuz?

Yeme-içme sektörü, dinamik yapısıyla sürekli gelişim gerektiren bir alan.

Misafir Deneyimini Ön Plana Koyuyoruz: Tüketici alışkanlıkları değiştikçe biz de değişiyoruz. Bu değişimi sadece gözlemlemekle kalmıyor, doğrudan ürünlerimize ve hizmet modelimize yansıtıyoruz. Örneğin, son dönemde misafirlerimizin özgün tat arayışlarına yanıt olarak ekşi mayalı pizzaları menümüze ekledik. Ege’nin kalbinden ilham alan özel reçetemizle hazırladığımız “Ege’nin Kalbi Pizza” ile bu coğrafyanın ruhunu farklı bir sunumla yansıttık. Aynı şekilde, ekşi mayalı ciabatta ekmeğiyle hazırlanan sandviçlerimizi menümüze dahil ederek sağlıklı ve karakteristik tatlar sunmaya başladık.

Sürdürülebilir ve Yerel Üretimi Destekliyoruz: Tedarik süreçlerimizi sürekli iyileştirerek hem çevresel etkileri en aza indiriyor hem de yerel üreticileri destekliyoruz. Örneğin, dondurmalarımızda kullanılan sütler doğrudan anlaşmalı çiftliklerden geliyor, limonatalarımızda ise sadece doğal içerikler kullanıyoruz.

Yenilikçi Ürünler Geliştiriyoruz: Misafirlerimize her sezon yeni tatlar sunmak için AR-GE çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Yaz ayları için yepyeni dondurma çeşitlerimiz ve ferahlatıcı içeceklerimiz geliyor.

AR-GE çalışmalarımız ürünlerle sınırlı değil; operasyonel süreçlerimize de yenilikçi teknolojiler entegre ediyoruz. Bu kapsamda geliştirdiğimiz reçeteye entegre yapay zeka destekli sipariş yönetim projemiz, misafir talep davranışları, stok hareketleri ve ürün reçeteleri arasında dinamik bir denge kurmayı amaçlıyor. Bu sistem sayesinde mağazalarımız hem israfı azaltıyor hem de daha doğru ve zamanında ürün tedariki yapabiliyor. Bu sistem üretim planlamasında da yol gösterici olarak operasyonel verimliliğimizi artırıyor.

Bunun yanı sıra, QR menü sistemlerinden mobil sipariş uygulamalarına kadar birçok dijital çözümü süreçlerimize entegre ederek misafirlerimizle markamız arasında kesintisiz bir deneyim ağı kuruyoruz. Bizim için büyümek, sadece mağaza açmak değil; markamızın ruhunu her temas noktasında daha güçlü hissettirmek demektir.