Perakende

Watsons Türkiye, daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sağlıyor

Watsons, 2024 yılında yayınladığı sürdürülebilirlik raporuyla çevresel ve toplumsal katkılarını şeffaf şekilde paylaşarak sektöre liderlik ediyor. Aralık sayımızda dergimizde ağırladığımız Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş ile daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sağlayan sürdürülebilirlik çalışmalarını konuştuk.

2024 yılında yatırım ve sürdürülebilirlik projeleri kapsamında, çevre dostu ve sosyal sorumluluğa dayalı hangi uygulamaları başlattınız? Bu gerçekleştirdiğiniz operasyonlarla Watsons Türkiye’nin sektördeki pozisyonlarına nasıl katkı sağlanıyor?

2024 yılında sürdürülebilirlik odağında önemli adımlar attık. “Watsons İyilik Hareketi” kapsamında çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik projelerimizi daha da derinleştirdik. Örneğin, TEMA Vakfı ile yürüttüğümüz iş birliği kapsamında son dört yılda 573 futbol sahası büyüklüğündeki toprağı 420.000 fidanla buluşturduk ve TEMA Vakfı’nın en büyük bağışçılarından biri olduk. 2030’da toplam 1 milyon fidana ulaşmayı hedefliyoruz.

Ayrıca, bu yıl yayınladığımız sektördeki ilk sürdürülebilirlik raporumuzla stratejilerimizi şeffaf bir şekilde ortaya koyduk. Bu rapor hem çevresel hem de toplumsal etkilerimizi görünür kılmamıza yardımcı oldu. Sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2018 kriterine kıyasla %50,4 oranında azaltmayı taahhüt ediyor; çevre dostu uygulamalara odaklanmaya devam ediyoruz.

Bu çalışmalar, Watsons Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki liderliğini pekiştirirken müşterilerimiz, çalışanlarımız ve paydaşlarımız için daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sağlamamıza olanak tanıyor. Bu da markamızın hem sektördeki konumunu güçlendiriyor hem de tüketicilerimizle daha güçlü bir bağ kurmamızı sağlıyor.

2025 yılı ve sonrasında hangi sürdürülebilirlik odaklı yenilikler ve projeler üzerinde çalışıyorsunuz? Çevresel sorumluluk adına attığınız adımlar ürün gamınıza, mağaza konseptlerinize veya tedarik zincirinize nasıl yansıyor?

2025 yılı ve sonrasında sürdürülebilirlik alanında öncü projelerimizi daha da ileri taşımayı hedefl iyoruz. Öncelikli olarak “Watsons İyilik Hareketi” kapsamında sürdürülebilir yaşam ürünlerimizin çeşitliliğini artırmaya devam edeceğiz. Şu anda 1.000 civarında olan sürdürülebilir yaşam ürünümüzü 2030’a kadar 3.000’e çıkarmayı hedefl iyoruz. Bu ürünlerin, sürdürülebilir içerik ve malzemelerle üretilmesi, yeniden dolum ve yeniden kullanılabilir özellikler sunması, müşterilerimizin çevre dostu alışveriş alışkanlıklarını güçlendirecek.

Tüm bunlara ek olarak, mağazalarımızı yenilerken G9 konseptimizi uygulayarak çevresel farkındalığı artırmaya yönelik bir adım atıyoruz. Mağazalarımızda aydınlatma, enerji kullanımı ve malzeme seçimlerinde sürdürülebilir çözümler tercih ediyoruz. Sürdürülebilir yaşam ürünlerine ayrılmış özel alanları daha belirgin hale getirerek müşterilerimizi bilinçli alışverişe teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Ayrıca, Tıkla Gel Al-Hemen gibi yenilikçi hizmetlerimizi genişleterek hem müşteri deneyimini iyileştiriyor hem de çevresel ayak izimizi azaltıyoruz.

Kozmetik sektöründeki ürün trendlerini göz önünde bulundurduğunuzda, müşteri taleplerine yanıt verecek şekilde 2025 yılında ürün portföyünüzü nasıl çeşitlendirmeyi planlıyorsunuz? Yeni ürün segmentleri, doğal ve vegan içerikler veya kişiselleştirilmiş ürünler alanında nasıl adımlar atacaksınız?

Tüketicilerimizin %78’ini oluşturan Y ve Z kuşağı satın alma aşamasında ürünlerin sürdürülebilir olmasına en az diğer etkenler kadar önem veriyor. Bu durumun artık günümüzün gerekliliği ve gerçeği haline gelmesiyle biz de ürün portföyümüzü bu alanda öne çıkacak şekilde çeşitlendiriyoruz.

Bunun için mağazalarımızda sürdürülebilir yaşam ürünlerine ayrılan alanların sayısını artırdık. Şu an 400’ün üzerinde mağazamızda bu ürünleri sunarken, 155 mağazamızda bu ürünler için özel alanlar oluşturduk. 2030 yılına kadar tüm mağazalarımızda bu alanları hayata geçirmeyi hedefl iyoruz. Aynı zamanda 2025 yılına kadar 2021’e kıyasla plastik poşetlerde %60 geri dönüştürülmüş içerik kullanmayı hedefliyoruz.