Aralık sayımızda ağırladığımız Flying Tiger Copenhagen Türkiye Genel Müdürü Sami Hotak, markanın Türkiye pazarındaki büyüme stratejileri ve 2025 yılına yönelik hedefl erini Mall Report okurlarıyla paylaştı. Hotak, dijitalleşme ve mağaza açılışlarıyla Türkiye’deki varlıklarını güçlendirmeyi hedefl ediklerini de vurguladı.
Flying Tiger Copenhagen’ın Türkiye pazarına girişi ve ilk izlenimleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?
Flying Tiger Copenhagen markası yaratıcı, farklı ve eğlenceli tasarımlara sahip ürünlerle dolu ve Türkiye pazarına girişi de dikkat çekici bir adım oldu. Globalde yaklaşık 1000 mağazaya sahip marka için Türkiye de 37. pazar olarak bünyeye katıldı. Türkiye pazarında ilk etapta yurt dışında bulunmuş ve markayı önceden tanıyan insanlar hedef alınmışken, şu anda hedef kitle beklenilenden çok daha hızlı şekilde her yaştan insanın dikkatini çeken şekilde genişledi. İlk izlenim; markanın geniş, eğlenceli ve kullanışlı ürün yelpazesinin uygun fiyatlarla birleşmesinin, alışveriş deneyimini daha dinamik ve sürekli hale getirdiği yönünde. Marka, ürün çeşitliliği açısından da tüketiciye geniş FLYING TIGER COPENHAGEN, TÜRKİYE’DE VARLIĞINI GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYOR bir seçenek sunuyor. Bunun yanında, şu ana kadar açılan mağazaların yer seçimi de oldukça stratejik oldu. Genel olarak, Türkiye pazarındaki ilk izlenimlerin oldukça olumlu ve daha da iyiye gideceği yönünde olduğunu söyleyebilirim.
Flying Tiger Copenhagen Türkiye olarak 2025 ve sonrasında hangi stratejik hedefl ere odaklanmayı planlıyorsunuz?
Flying Tiger Copenhagen Türkiye olarak 2024’ü 11 mağaza açılışı ile tamamlama; 2025’te ise 25 mağaza daha açarak 35 ve üzerine çıkma hedefimiz var. Öncelikli hedefl erimiz arasında daha büyük alanlı mağazalar açmak, mağaza ağımızı daha fazla ürün çeşitleriyle genişleterek Türkiye’nin farklı bölgelerine yayılmak, çevrimiçi kanalları efektif pazarlama ile eticarette ve uygulama bünyesinde satışları artırmak var. Ayrıca geleneksel pazarlama yollarının kullanılmasıyla markanın eğlenceli ruhunu sokaklarda ve AVM’lerde yansıtarak insanlarda mutluluk yaratmaya da devam etmek istiyoruz. Bu stratejilerle, Türkiye’de güçlü ve kalıcı bir yer edinmeyi amaçlıyoruz.
Sektördeki liderliğiniz ve deneyiminiz ışığında, Türkiye’deki perakende sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de perakende sektörü çağı yakalayabilmeli ve her an değişen koşullara ayak uydurabilmeli. Çağımız dijitalleşme çağı ve çevrimiçi deneyim odaklı alışverişin geleneksel yolla yapılan alışverişten hızlandığı zamanlar oluyor, trendler de dijital kanallar etrafında şekilleniyor. Teknolojinin hızla gelişmesiyle, eticaretin daha da büyümeye devam edeceğini ve doğru operasyonlarla fiziksel mağazaların dijitale entegre edilerek destekleneceğini öngörüyoruz. Müşterinin kıymetli olduğunun hissettirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, perakende sektörüne büyük bir potansiyel sunarken, yenilikçi ve dinamik olabilen, esnek stratejiler geliştiren ve değişen koşullara karşı hızlı reaksiyonlar geliştirebilen markaların bu pazarda liderliklerini koruyacağına inanıyoruz.
