Alkaş Grup’un Genel Müdürü Yonca Aközer, Türkiye’nin perakende ve AVM sektöründeki dönüşümü ve kadın liderlerin rolünü değerlendirirken, kadınların liderlik pozisyonlarındaki artışının çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik ederek yenilikçi çözümler için zemin hazırladığını Mall Peport okuyucularıyla paylaştı.
MAPIC ve yaklaşan RETAIL CONGRESS MENA 2024 ile XV. AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi gibi ulusal ve uluslararası sektöre yön veren etkinlikleri düzenlerken nelere dikkat ediyorsunuz? Sizi ve ekibinizi bu yoğun süreçlerde motive eden unsurlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yurt dışında büyümek, mağaza açmak, markalarının ihracatını artırmak ve yeni iş birliklerine imza atmak isteyen Türk firmaları için bu tip fuarlar çok büyük fırsatlar sunuyor. MAPIC; perakendecileri, gayrimenkul yatırımcılarını, şehirleri ve inovasyon oyuncularını bir araya getirerek, dünya çapındaki en büyük ve prestijli perakende ve gayrimenkul fuarıdır. Biz de Türkiye olarak yıllardır bu etkinliğe katılarak gücümüzü gösteriyoruz. Her yıl Türk markalarının katılımı ile fuarda kurulan Turkish Brands standında yapılan B2B görüşmeleriyle önemli yurt dışı bağlantıları gerçekleştiriliyor.
Suudi Arabistan perakende pazar büyüklüğünün 35 ila 40 milyar dolar arasında olduğu öngörülmektedir. Bu sebeple de RETAIL CONGRESS MENA 2024 gibi fuarların da önemini göz ardı edemeyiz.
Bizim için Türkiye pazarının gücü ve Türk markalarının potansiyellerini dünyaya gösterebilmemiz çok önemli. Bu sebeple tüm markalarımızı mümkün olduğunca ön plana çıkarabilmek, en doğru B2B toplantılarını organize etmede destek olmak ve her bir markayı doğru şekilde konumlandırmak bizler için çok önem taşıyor. Bizleri en çok motive eden unsur ise dünyanın ve Türkiye’nin yaşamakta olduğu bu sıkıntılı dönemde Türkiye’nin özellikle perakende alanındaki gücünün altını çizmek ve yatırımlarımızı hem dünyaya taşıyabilmek hem de ülkemize çekebilmek oluyor.
Alkaş olarak sektörün geleceği hakkında nasıl bir öngörüye sahipsiniz? Önümüzdeki yıllarda perakende ve AVM sektöründe beklenen değişimler neler olabilir?
Alkaş olarak sektörün geleceğine dair öngörülerimiz, hızlı bir dönüşümün tam da içinde olduğumuzu gösteriyor. Dijitalleşme ve veri odaklı pazarlama, perakende ve AVM sektörlerinde iş yapış biçimlerini köklü bir şekilde değiştiriyor. Önümüzdeki yıllarda, bu sektörlerde müşteriye sunulan deneyimin daha da kişiselleşeceğini ve teknolojinin sunduğu yeniliklerin hem fiziksel hem dijital alışveriş süreçlerinde daha entegre bir yapı oluşturacağını düşünüyoruz.
Yapay zeka ve veri analitiği, müşterilerin ihtiyaç ve beklentilerini daha derinlemesine anlayabilmek için temel araçlar haline geliyor. Bu bağlamda, AVM’ler sıradan birer alışveriş alanı olmaktan çıkarak, daha çok yaşam ve sosyal etkileşim merkezlerine dönüşecek. Müşterinin bulunduğu her platformda kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilen, eğlence ve etkinliklerle desteklenen, çok kanallı bir pazarlama yapısının öne çıkacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda, markaların pop-up mağazalar, deneyim alanları veya dijital showroomlar gibi yenilikçi yaklaşımlar geliştireceğini, fiziksel ve dijital alışverişi bir arada sunan omnichannel çözümlerin ön planda olacağını öngörüyoruz.
Bu dönüşüm aynı zamanda perakendeciler için rekabetin oldukça güçlü olduğu bir dönemi işaret ediyor. Sürdürülebilirlik odaklı uygulamalar, çevre dostu çözümler ve teknolojik yenilikler, markaların ve AVM’lerin müşterilere değer yaratma biçimlerini yeniden tanımlayacak. Özetle, perakende ve AVM sektöründe dijitalin etkisiyle köklü değişikliklerin yaşanacağı, daha dinamik, esnek ve müşteri odaklı bir geleceğe doğru ilerliyoruz
Kadın bir yönetici olarak bu sektördeki kadınların rolü üzerine düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz? Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasının sektöre nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?
Sektördeki kadınların rolü üzerine düşündüğümde, çeşitliliğin sadece bir tercih değil, bir gereklilik olduğunu görüyorum. Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması, kurumlara çok yönlü bakış açıları, problem çözme becerileri ve iletişim odaklı bir liderlik yaklaşımı getiriyor. Kadınlar genellikle daha kapsayıcı bir yönetim tarzına sahipler ve farklı bakış açılarına değer verme eğilimindeler; bu da, çalışan motivasyonunu ve bağlılığını artıran bir etken.