Makaleler Uncategorized

Değişen tüketici ikliminde yeniden şekillenen pazarlama stratejileri

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da yeni yılı karşılarken, yöneticilerin mesaj kutuları renkli trend raporlarıyla dolup taşmış durumda. Ancak çoğu dijitalleşme ve teknoloji konularını içeren trendleri takip etmek yeterli değil, bu gelişmelerin arkasındaki nedenleri anlamak da son derece önemli. Trendlerin arkasında yatan nedenler analiz edildikten sonra, markalarının taşıdığı değerleri, şirket kültürü göz önüne alınarak stratejiler planlanmalıdır. Değişim rüzgârıyla savrulmadan, trendlere uygun pazarlama stratejileri planlamak, adeta bir terzi ustalığı gerektirir.

Peki, pazarlama trendleri aslında bize ne söylüyor?

Son yıllarda peş peşe gelen krizleri açıklamak için, 1990’lı yıllarda kullanılan “polycrisis” terimi artık yeterli değil. Pandemi, ekonomik daralma, deprem felaketi, savaşlar ve derinleşen ekonomik krizle birlikte artık “permacrisis” (hep kriz) dönemine adım attık. Krizlerin etkisiyle, fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak tükendik. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü, tükenmişliği 2019’da resmi bir hastalık olarak tanımlamıştı. Danimarka’da, gençlerin tükenmişlik sendromuna dikkat çekmek amacıyla sokaklarda insan boyutunda mumlar yakılırken, Almanya’da insanların gizlemeye çalıştığı depresyonlarını gündeme getiren bir kampanya yürütülüyor. Türkiye’de de durum farklı değil, ama umut her zaman var. Mevlana’nın ifadesiyle, “umut hiç bitmeyen bir bahar mevsimidir; içinde kar yağsa da, fırtına kopsa da, çiçekler açmaya hep devam eder”.

Değişen tüketiciyi tanımak isteyen pazarlama yöneticileri, bu yıl büyük veri içinde kaybolmak yerine küçük veriye odaklanmalılar. Tüketicinin zihnini ve kalbini daha iyi keşfetmek üzere gözleme dayalı yöntemleri, nicel teknikleri daha fazla kullanabilirler. Öte yandan veri gizliliğinin artan önemiyle markalar uygun veri koruma önlemlerini alarak tüketici güvenini kazanmayı öğrenecekler. 2024’ün zorlu ama fırsatlarla dolu koşullarına uygun esnek stratejiler planlayabilmek için araştırma ve tüketiciye yakın olmak önemli olacak. Zira bu yıl hızlı balık, büyük balığı geçecek gibi görünüyor!

“Sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir” Leonardo da Vinci

Yıl boyunca çeşitli pazarlama trendlerini ele alacağım, ancak ilk yazımda ABD’nin en eski sözlük yayıncısı Merriam-Webster’ın 2023 kelimesi olarak seçtiği “otantik” üzerinden sahicilik konusunu vurgulamak istiyorum. Günümüzde, basmakalıp sözcüklerin ve birbirinin kopyası yaşam tarzlarının dayatılması, yapay zekânın artan kullanımıyla hayatımızın her alanına giren dijital uygulamaların soğuk tavrına karşın yükselen güvensizlik ve şüphe, tüketicilerin sahicilik arayışını daha fazla tetikliyor. Tüketiciler, artık hayatlarını kolaylaştıran, çözüm odaklı, yüksek değer sunan, iyimser, kapsayıcı, şefkatli ve şeffaf markalar arıyor. Gerektiğinde özür dileyebilen, toplumsal konularda duruş sergileyen, çalışanına sahip çıkan markalar, tüketicinin kaygılarını, ekonomik sıkıntılarını, toplumsal endişelerini, bireysel tükenmişliğini dikkate alarak pazarlama stratejilerini yeni baştan tasarlamalılar. 2024’te öne çıkacak markalar, geçmişin mirasını korurken hızla değişen pazar koşullarına adapte olabilen, teknolojiyi etkili bir şekilde kullanırken sahiciliklerini sürdürebilen ve tüketicilere geçmiş mutlu günleri hatırlatarak aynı zamanda geleceğe umutlu bir bakış açısı sunabilen “geleceksel” markalar olacak gibi görünüyor.

Değerli Mall Report okurları gelecek sayıya kadar sağlık ve esenlik dilerim.