Ulusal Fuarcılık Genel Müdürü Selçuk Çetin; “Pet sektörünün gelişimine ciddi anlamda katkı sağladığımızı düşünüyorum. Başladığımız günlerle şimdi geldiğimiz nokta arasında büyük bir fark var.” diyerek sektördeki büyümelerinden bahsetti.
Selçuk Bey, Ulusal Fuarcılık hakkında bilgi verebilir misiniz?
Uzun yıllar fuarcılık sektöründe tecrübelerimiz oldu. Akabinde ise 2011 yılında vizyonumuzu yapılmayanı yapma üzerine belirleyerek Ulusal Fuarcılık’ı kurduk. O günden bugüne hedeflediğimiz “Fuar gelişimdir, geliştirmeyi hedef alır.” mottosu yolumuza ışık oldu. İlk yılımızda eğitim teknolojileri ve evcil hayvan ürünleri alanında 2 fuar gerçekleştirdik. Evcil hayvan ürünleri sektör olarak yıllar içerisinde potansiyelini daha da artırdı. Yatırımların günden güne artması da bizi bu fuara odaklanmaya motive etti diyebilirim. Samimiyetimiz sektör aktörleri tarafından da karşılık görünce 12 fuar, 1 kongre ve 58 sayı sektörel yayın çıkardık. 12 yıldır bu sektördeki faaliyetlerimiz devam ediyor.
Pet sektörü ve Petzoo Eurasia Fuarı yıllar içinde nasıl bir gelişim gösterdi?
Pet sektörünün gelişimine ciddi anlamda katkı sağladığımızı düşünüyorum. Başladığımız günlerle şimdi geldiğimiz nokta arasında büyük bir fark var. Her şeyden evvel rekabeti artırdık ve Türkiye’den firmalarımız için dış pazarlara ulaşmanın zor olmadığını sektöre kanıtladık. Yurt dışı pazarlarına yapılan ticaretin 2012’den bugüne artışının 400 kat olduğunu, fuar organizasyonu olarak bu artışın %50’sine doğrudan dokunduğumuzu düşünüyorum.
Petzoo Eurasia 2023 hakkında neler söylemek istersiniz? Bu yıl ne gibi yenilikler olacak?
Petzoo Eurasia Fuarı’mız, bu yıl 12-15 Ekim tarihleri arasında İstanbul Expo Center’da düzenlenecek. Bölgenin en önemli pet fuarı olduğundan sektörümüzün büyümesine katkıda bulunacak ve yine yepyeni iş fırsatları yaratacaktır. Geçtiğimiz yıl 54 ülkeden ziyaretçi ağırladık ve bu yıl bu sayının daha da artacağını öngörüyoruz. Fuarımızda 80’den fazla ülkeden ziyaretçi ağırlamayı bekliyoruz. Petzoo Eurasia, sektörümüzün büyümesine katkıda bulunacak ve Türk evcil hayvan ürünleri sektörünü daha da güçlendirecektir.
Bu yıl katılımcı profilinde mama, aksesuar ve bakım ürünleri ile kedi kumu, tuvalet, taşıma ve yaşam alanları konusunda üretici ve ithalatçı firmalar yer alıyor. Fuarımızın ziyaretçi profili, profesyonel mağaza sahipleri, veteriner klinikleri, e-ticaret siteleri, zincir market alımları ve bölgesel toptancılar gibi kesimlerden oluşuyor. Global ziyaretçiler arasında Rusya, Hollanda, İran, İsrail, Irak, Katar, Makedonya, Mısır, Almanya ve Azerbaycan gibi ilk 10 ülke bulunuyor. Ayrıca, pet kıyafet, pet kozmetik ve pet gıdaları konularında önemli gelişmelerin yaşanacağını düşünüyoruz. Bu yılki fuarımız da zengin katılımcı ve ziyaretçi profiliyle evcil hayvan ürünleri sektöründe önemli bir buluşma noktası olacak.
Sizce Pet ürünlerinin AVM’lerde yer alıyor olması sektöre nasıl bir etki yapıyor?
Pet ürünlerinin AVM’lerde yer alması, elbette sektörün daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasını sağlıyor. AVM’ler, genellikle yoğun ziyaretçi trafiğine sahip olan ve farklı alışveriş ihtiyaçlarını karşılayan mekanlardır. Bu nedenle, pet ürünlerinin AVM’lerde yer alması, evcil hayvan sahiplerinin daha kolay bir şekilde ihtiyaçlarını karşılamalarını olanak tanıyor. AVM’lerde pet ürünleri satışı, evcil hayvan sahiplerine çeşitlilik ve kolaylıklar da sunuyor. Birçok farklı marka ve ürün seçeneği tek bir çatı altında sunulduğu için tüketicilerin tercih yapması daha kolay hale geliyor. Aynı zamanda, pet ürünlerinin AVM’lerde yer alması, sektördeki markaların ve üreticilerin daha fazla görünürlük elde etmesini de sağlıyor. AVM’lerde yer alan mağazalar, büyük bir müşteri trafiği ve tanınırlığına sahip. Bu da markaların ve üreticilerin daha geniş bir kitleye ulaşarak satışlarını artırmasına yardımcı oluyor.
Selçuk Bey, evcil hayvan ürünleri sektörü son 5 yılda büyük bir ivme kaydetti. Bu büyümeyi neye bağlıyorsunuz?
Evet, doğru söylüyorsunuz. Son 5 yılda evcil hayvan ürünleri sektörü %150 büyüyerek 300 milyar dolarlık bir pazar haline geldi. Bu büyümeyi birkaç faktöre bağlıyorum. Öncelikle, COVID-19 salgını sürecinde insanlar evlerinde daha fazla vakit geçirdi ve evcil hayvanlarına daha fazla ilgi gösterdi. Bu durum elbette büyümeyi tetikledi. Evde geçirilen süre arttıkça, insanlar evcil hayvanlarının ihtiyaçlarına daha fazla odaklandı ve bu da sektörümüzün büyümesine katkı sağladı. Pandemi döneminde pek çok konuda kendimizi sorguladık ve çeşitli farkındalıklar kazandık. Sanıyorum hayvan dostlarımızın ihtiyaçları da bu farkındalıklardan biri oldu.
Türk evcil hayvan ürünleri sektörü global pazarda daha fazla pay almak için ihracata ağırlık veriyor. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Türk evcil hayvan ürünleri sektörü son yıllarda ihracata yönelik bir strateji izliyor. Bu strateji sayesinde sektörümüz yabancı pazarlarda daha fazla yer edinmeye başladı. Türk şirketleri toplam tüketici rakamlarına göre 1 milyar dolar rakamlarına yaklaşıyor ve bunun 250 milyon dolarını ihracat oluşturuyor. Sektör her geçen gün teknoloji ve tesis yatırımlarını artırarak gelişmeye devam ediyor ve şu anda 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu durum, global pazarda Türk firmalarına ve Türkiye pazarına duyulan güvenin arttığını gösteriyor.
Sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Sektörümüzün geleceği oldukça parlak görünüyor. Evcil hayvan ürünleri pazarının yıllık büyüme oranı %17’yi geçiyor ve son 5 yılda %150 büyüdü. Bu trendin devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca, marketing raporlarına göre önümüzdeki yıllarda Asya’da evcil hayvan pazarının %9.6 büyüyeceği öngörülüyor. Türk şirketleri olarak bu büyüme trendinden en iyi şekilde faydalanmak ve daha fazla pazar payı elde etmek istiyoruz. 2023 yılı sonunda yeni pazar arayışlarıyla ihracatımızı 400 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Gelecekte Türk evcil hayvan ürünleri sektörünün marka ülke haline geleceğine ve büyük bir endüstri olacağına inanıyorum.
