Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, Boyner mağazalarını moda, sanat, teknoloji ve deneyimi aynı çatı altında buluşturan “çok yönlü bir yaşam alanı” olarak konumladıklarını söylüyor. AVM’lerin yükselişinin çok markalı stratejilerine ivme kazandırdığını belirten Çamurdan, kişiselleştirilmiş alışverişten iade özgürlüğüne uzanan tüm temas noktalarını iyileştiren bir müşteri yolculuğuna odaklandıklarını vurguluyor.
2025 yılını perakende sektörü ve Boyner Mağazacılık açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Yıl boyunca tüketici davranışlarında hangi başlıklar öne çıktı ve Boyner bu değişen beklentilere nasıl yanıt verdi?
2025, perakendenin ekonomik etkiler ve hızla değişen trendler arasında kendini yeniden konumladığı; teknoloji, omni channel entegrasyonu ve yeni nesil mağazacılık yatırımlarının rekabet farkını net biçimde ortaya koyduğu bir yıldı. Artan maliyetler ve harcama davranışlarındaki temkinli yaklaşım, şirketleri daha verimli, daha proaktif ve daha müşteri odaklı bir yapıya yönlendirdi. Bu dönüşüm içinde önceliğimiz, değişen eğilimleri yakından izlerken müşterilerimizle kurduğumuz güveni ve samimi bağı daha da güçlendirmek oldu. Bu nedenle stratejimizin merkezine “unikanallaşma” vizyonumuzu yerleştirerek müşterilerimizin alışveriş yolculuğunu her temas noktasında daha kişisel, daha hızlı ve daha kesintisiz kılmaya odaklandık. Dijital tarafta akıllı sıralama teknolojileri, yüzlerce yorumu birkaç saniyede özetleyen yapılar ve ilgi alanlarına göre şekillenen kişiselleştirilmiş önerilerle alışveriş deneyimini daha sezgisel hâle getirdik. Müşteri içgörülerini merkezine alan veri odaklı projelerimiz ise kişiselleştirmeyi yeni bir seviyeye taşıdı. Customer 360 ile müşterilerimizin online ve offline tüm etkileşimlerini tek bir çatı altında toplamaya başladık; böylece satış danışmanlarımız müşterinin geçmiş alışverişlerini, beğendiği kategorileri ve ilgilendiği ürünleri anlık olarak görebildi.

Yapay zekâyı ise Micro Segmentation ve Next Best Offer projeleriyle kişiselleştirmenin merkezine yerleştirdik. Müşterimizin potansiyel tercihlerini öngören, doğru anda doğru teklifleri sunan ve her bireyin alışveriş yolculuğunu kendisine özel bir deneyime dönüştüren bir sistem kurduk. 2025’te değişen tüketici içgörülerini merkeze alarak sektörde fark yaratan iki önemli uygulamayı daha hayata geçirdik. “Aldığım ürünün fiyatı ya düşerse?” kaygısını tamamen ortadan kaldıran İndirim Korumalı Alışveriş ile fiyat değişimlerine karşı güçlü bir güven mekanizması oluşturduk. Satın alınan ürünün fiyatı 30 gün içinde düşerse farkı otomatik olarak Hopi Paracık olarak müşterilerimize iade ettik. Bu anlayışı bir adım ileri taşıyarak geçtiğimiz ay Dilediğin Zaman İade uygulamasını hayata geçirdik. Sektörde bir ilk olan bu uygulamayla iade süreçlerinde 30 gün sınırını kaldırarak müşterilerimize özgürlük, esneklik ve gönül rahatlığı sunduk. Tüm bu çalışmalar, Boyner’in “dokunduğu her anı güzelleştirme” yaklaşımının somut bir yansımasıydı. Müşteri içgörüleriyle şekillenen bu adımlar sayesinde kendini değerli hisseden, şeffaf ve adil bir sistem içinde alışveriş yapan, markaya güvenini artıran bir müşteri deneyimi oluşturmayı başardık.
AVM’lerin yükseliş trendi perakende sektörünü nasıl etkiliyor? Bu dönüşüm, Boyner’in çok markalı satış stratejisine nasıl katkı sağlıyor? Yeni dönemde beklentileriniz ve öne çıkan trendlerin markanıza yansımaları neler olacak?
Son yıllarda perakendede mekânın anlamı önemli bir dönüşüm geçirdi. Müşteriler artık alışveriş merkezlerini yalnızca ihtiyaçlarını karşılayacakları noktalar olarak değil; vakit geçirecekleri, keşfedecekleri, sosyalleşecekleri ve iyi hissettiren deneyimlere ulaşacakları buluşma alanları olarak görüyor. Ulaşılabilirlik, çoklu deneyim sunma kapasitesi ve sosyal yaşamla kurdukları güçlü bağ, AVM’leri perakendenin vazgeçilmez çekim merkezlerinden biri hâline getirdi. Boyner’in mağazacılık yaklaşımı da tam olarak bu değişimle örtüşüyor. Mağazalarımızı moda, sanat, teknoloji ve deneyimi bir araya getiren, çok yönlü bir yaşam alanı olarak kurguluyoruz. Bu bütünsel yaklaşımı Costa Coffee ile zenginleştirerek müşterilerimize alışverişe keyif katan sıcak bir mola alanı da sunuyoruz.
Dolayısıyla AVM’lerle karşılıklı değer yaratan, birbirini güçlendiren bir yapı içinde ilerliyoruz. Bu bakış açısı, çok markalı satış stratejimizi de güçlü biçimde destekliyor. Farklı yaşam tarzlarına hitap eden geniş marka karmamız, zengin kategori çeşitliliğimiz ve deneyim odaklı mağazalarımız ile müşterilerimiz aynı ziyarette birden fazla ihtiyacına yanıt bulabiliyor. Planlı bir alışverişten hızlı bir spor ürünü arayışına, yalnızca keyifli zaman geçirmekten ilham veren bir deneyim yaşamaya kadar pek çok motivasyonda Boyner doğal bir çekim noktasına dönüşüyor. Bu güçlü yapı, Boyner’i müşterinin hem alışveriş hem de deneyim beklentisini karşılayan güvenilir ve ilham veren bir destinasyon hâline getiriyor. Önümüzdeki dönemde AVM’lerdeki varlığımızı bu anlayışla daha da güçlendirmeyi; mağazalarımızı müşterilerimizin hayatına eşlik eden, ilham veren ve değer katan deneyim alanları olarak geliştirmeyi sürdüreceğiz.

