Eylül sayımızda ağırladığımız Fiba CP CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, kurumsal stratejinin temel unsuru olarak gördüklerini belirtti. Enerji verimliliği, karbon ayak izi ölçümü ve atık yönetimi projeleriyle sektörde fark yarattıklarını vurgulayan Kahraman, topluma sağladıkları sosyal faydayı da önceliklendirdiklerini dile getirdi.
Alışveriş merkezinizde sürdürülebilirlik odağında hangi adımları atıyorsunuz? Bu süreçte sizin için öncelikli konular neler oluyor?
Fiba Commercial Properties olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda kurumsal stratejimizin temel taşlarından biri olarak görüyoruz. Alışveriş merkezi ve tesis yönetimi süreçlerimizde sürdürülebilir uygulamaları önceliklendiriyor, holding düzeyinde oluşturulan ESG çalışma gruplarında aktif rol alıyoruz. Bu kapsamda çevre yönetimi, enerji ve su verimliliği, atık ve emisyon kontrolü gibi kritik alanlarda projeler geliştiriyor, iyi uygulama örneklerini yaygınlaştırıyor ve ekiplerimizi düzenli eğitimlerle destekliyoruz. Önceliğimiz; bulunduğumuz bölgelerde sadece ticari başarıya değil, topluma sağladığımız sosyal fayda ve sürdürülebilirlik katkısına da odaklanmak.
Enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalarınız, ziyaretçiler ve kiracılar için nasıl bir değer ve deneyim sunuyor? Bu adımların AVM’nizin marka imajına katkılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geleceği bugünden şekillendirmek adına elektrikli araç şarj altyapısının genişletilmesinden su tasarrufu çözümlerine, emisyon azaltımına yönelik yeni teknolojilerin takibine kadar birçok alanda aktif çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede yalnızca çevresel etkilerimizi azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda ziyaretçiler ve kiracılar için daha modern, sorumlu ve yaşanabilir bir ortam yaratıyoruz.
Portföyümüzdeki tüm varlıklarımız için enerji kimlik belgelerini tamamladık. Enerji verimliliği danışmanlarımızla yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde ISO 50001 Enerji Yönetimi Belgesi’ni almaya hak kazandık. Geçtiğimiz yıl ise ilk kez karbon ayak izi ölçüm ve doğrulama sürecimizi tamamlayarak Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonları için uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalarımızı aldık. Elektrik ve doğalgaz kullanımına dair düzenli veri bildirimleriyle şeffaflık ilkemizi pekiştiriyoruz.
Tüm bu adımlar hem kiracılarımıza hem de ziyaretçilerimize sürdürülebilirlik odaklı değer sunarken, marka imajımıza da güven, sorumluluk ve yenilikçilik boyutlarını ekliyor.
Önümüzdeki dönemde sürdürülebilirlik alanında hayata geçirmeyi planladığınız yeni projeler neler? Sizce bu vizyon, Türkiye’de AVM sektörünün geleceğini nasıl şekillendirecek?
Özellikle İnegöl AVM ile hayata geçirdiğimiz “Dönüşüm Hikayesi” projesi, sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda topluma katma değer oluşturma hedefimiz açısından da bizim için çok anlamlı. Her bir yatırımımızı yalnızca ticari başarıyla değil, bulunduğu bölgeye sunduğu sosyal fayda ve sürdürülebilirlik katkısıyla da değerlendiriyoruz.
Fiba CP olarak İnegöl AVM örneğinde olduğu gibi; kaynakları verimli kullanan, yenilikçi ve toplumla güçlü bağlar kuran projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sektörde yalnızca yatırım ve yönetim başarımızla değil, çevresel ve toplumsal sorumluluğu merkeze alan yaklaşımımızla da geleceği şekillendiriyoruz. Bu çabalarımızın ulusal ve uluslararası alanda ödüllerle taçlandırılması hem bize hem de tüm paydaşlarımıza önemli bir motivasyon kaynağı oluyor. Her projemizi altın değerinde görüyor, küresel ölçekte ses getirecek yatırımlar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.