KDM Genel Müdürü Barış Özcan, şirketin Türk Cumhuriyetleri’ne odaklanan büyüme stratejilerini ve Türkiye’deki AVM yatırımlarındaki duraksama dönemine nasıl adapte olduklarını aktardı. Özcan, sektördeki duraklamanın geçici olduğunu belirterek, doğru projelere yönelmenin yurt dışındaki fırsatlar açısından önemini de vurguladı.

KDM’deki yeni görevinizle birlikte, şirketin kısa ve uzun vadeli hedefleri konusunda nasıl bir yol haritası çizmeyi planlıyorsunuz? KDM’nin büyüme ve gelişme projeksiyonunda ne gibi yenilikler göreceğiz?
KDM, 2008 yılında Murat İzci tarafından kuruldu ve o günden bugüne kadar Türkiye ve yurt dışında yaklaşık 84 projeye hizmet verdi. Bir yıl hariç, aynı merkez ofisinde faaliyet gösteren şirket, anahtar teslimi operasyonlar sunarak, projelerin topraktan başlayıp, marka karması, büyüklük ve işlev gibi unsurlarını belirleyerek, yönetim hizmetlerine kadar olan sürecin tamamını üstleniyor.
KDM’nin hizmet verdiği alan sadece Türkiye ile sınırlı değil, yurt dışında da projelere imza atarak bugüne kadar 6 farklı ülkede faaliyet göstermiştir. Bu ülkelerden biri Özbekistan. KDM, yaklaşık 3 yıldır burada aktif olarak hizmet veriyor ve yeni projeler almaya devam ediyor. Özbekistan, şirket için farklı bir fırsat oluşturdu, çünkü farklı coğrafyalarda faaliyet göstererek riskleri dağıtmak ve operasyonlarını çeşitlendirmek anlamında verimli bir strateji geliştirmemizi sağladı.
KDM, önümüzdeki süreçte Özbekistan’daki projelerini büyütmeyi hedeflerken, Türkiye’de de doğru projelere odaklanarak, her projeyi almak yerine, doğru projeyi seçip en iyi hizmeti sunmayı planlıyor.

Neden yurt dışına açılmayı tercih ettiniz?
Türkiye’deki perakende sektörü inanılmaz gelişti ve yurt dışından gerçekten büyük bir ilgi var. Yurt dışına çıktığımızda, hangi ülke olursa olsun, Türkiye’deki perakendecileri oraya taşımak için bizimle çalışıyorlar. Türkiye’de kazandığımız bilgi birikimini şimdi yurt dışında da yaymaya çalışıyoruz.

Barış Bey, 6 ülkede projelere hizmet verdiğinizi belirttiniz, bu ülkeler hangileri?
Özbekistan, Kıbrıs, Kosova, Gürcistan, Irak ve Kırgızistan’da projelere hizmet vermekteyiz.
AVM yatırımlarında son dönemde yaşanan duraksama sektörünüzü nasıl etkiliyor? KDM olarak, bu durgunluk karşısında nasıl bir strateji benimsiyorsunuz, alternatif pazarlar ya da modeller üzerinde çalışmalarınız var mı?
AVM yatırımlarında bir duraksama dönemi bekleniyordu ve bu aslında oldukça öngörülebilir bir durumdu. Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye’de kişi başına düşen metrekarede benzer seviyelerde olmamıza rağmen, gelir açısından Avrupa’nın çok gerisindeyiz. Şu anda Türkiye genelinde AVM’lerin doluluk oranı yüzde 85 seviyelerinde olsa da, hala yaklaşık 2 milyon metrekarelik boş AVM alanı bulunuyor. Bu da yaklaşık 68 yeni AVM’ye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Sektördeki bu boşluklar, bir süre sonra dolduğunda, yeni yatırımların önünü açacak ve ihtiyaç yükü yeniden artacaktır.
Yatırımcılar bugün daha çok cadde mağazaları ve konut altı projelere yöneliyor. AVM’ler yerine, daha kolay dönüşüm sağlayabilecek alanlara yatırım yapmayı tercih ediyorlar. Bu alanda, 15-20 bin metrekare gibi kiralanabilir alanları olan konut altı projeler yoğunluk kazanmaya başladı.
KDM olarak, AVM yatırımlarında uzmanlaşmış bir firmayız ve doğru iş ortaklarıyla çalışmaya odaklanıyoruz. Bizim işimiz sadece perakende danışmanlığı yapmak değil; AVM Novada Yozgat AVM Novaland AVM Seoul Mun yatırımcıları ve ticari gayrimenkul yatırımcılarıyla birlikte projeleri hayata geçiren bir firmayız. Türkiye’deki pazar daralsa da, doğru projelere odaklanarak bu dönemi fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Bununla birlikte, Özbekistan ve Kırgızistan gibi daha az rekabetin olduğu ve stratejik olarak avantajlı bölgelerde yeni projeler arayışındayız. Bu coğrafyalarda daha az rekabet olması, bizim için büyük bir fırsat sunuyor ve bu pazarlarda daha fazla büyümeyi hedefliyoruz.

Kısa vadede odaklanacağınız bölgeler neresi olacak?
Daha çok Türk Cumhuriyetleri bizi cezbediyor diyebilirim.
KDM olarak bölgesel ve uluslararası pazarlardaki fırsatları nasıl değerlendiriyorsunuz? Yakın dönemde uluslararası iş birlikleri veya yeni girişimler açısından bir hedefiniz var mı?
KDM olarak, Türkiye’de 11, Özbekistan’da ise 8 olmak üzere toplamda 19 projeye hizmet veriyoruz. Projelerimizin büyüklüğü doğru bir seviyede. İlk başta söylediğimiz gibi, her proje bizim için alınabilir bir proje değil; ismimizi yazabileceğimiz, altından kalkabileceğimiz projelere adımızı yazıyoruz ve onlarla ilerliyoruz. Bu yaklaşım, bize rahat hareket etme imkanı sağlıyor. Gelen her projeyi değerlendiriyor, sonrasında teşekkür edip kalkmayı biliyoruz. Bizim için birkaç fatura kesmek önemli değil; önemli olan ismimizi değerli projelere yazarak sonraki süreçlere taşımak. Önümüzdeki süreçte, yurt dışıyla ilgili partnerlik kurmayı düşündüğümüz firmalarla ufak görüşmelerimiz var ve bu, gelecekte daha büyük ortaklıkların temellerini atmamıza vesile olabilir.
