2010 yılında en kaliteli ve en taze malzemelerle hazırlanan geleneksel pide lezzetini ulaşılabilir fiyatlarla herkesin tatması için faaliyete geçen PİDEM, hayata geçirdiği kampanyalarla dijital ve konvansiyonel kanallarda görünürlüğünü artırıyor. Temmuz sayımızda bir araya geldiğimiz HD Holding CMO’su Nejat Çifçi ile PİDEM’in Türkiye’de yeme-içme sektöründeki serüvenini ve hem restoranlarında hem de kurumsal kimliğinde gerçekleştirdiği dönüşümü konuştuk.
Ulusal ve uluslararası alanda pideyi tanıtmayı ve daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlayan PİDEM’in Türkiye’deki yeme-içme sektöründeki serüveni nasıl başladı?
PİDEM 2010 yılında, en kaliteli ve en taze malzemelerle hazırlanmış geleneksel pide lezzetini ulaşılabilir fiyatlarla herkesin tatması için faaliyete geçti. PİDEM, misafirleri tarafından da çok beğenildi ve bugün geldiğimiz noktada 40 şehirde 200’e yakın restoranımızla hizmet veriyoruz.
PİDEM’in restoranlarında ve kurumsal kimliğinde gerçekleştirdiği dönüşümle birlikte misafirlerinizin zihninde markanıza yönelik nasıl bir değişim yaratmayı hedefliyorsunuz?
Pide, herkes tarafından sevilen geleneksel bir lezzet. Türkiye’nin en büyük pide zinciri olarak, bu lezzeti kalitemiz ve uzmanlığımızla beyaz yakadan öğrenciye, gençlerden ailenin yaşlı üyelerine kadar herkesin deneyimlemesini istiyoruz. 2024 yılının başında hayata geçirdiğimiz ‘Yiyenim’ kampanyamızla da bunu anlatmaya odaklandık. PİDEM’in, herkes için en iyi pideyi yaptığını duyurmayı ve pide denilince akla gelen ilk marka olduğunu gözler önüne sermeyi hedefledik. Bununla birlikte restoranlarımızda da logomuzu ve genel mimarimizi yeniledik. Başarımızı, Türkiye’deki birçok restoran markasını geride bırakarak Effie Ödülleri’nde restoran kategorisinde altın ödüle, Brandverse Awards’te ise altın ve gümüş ödüllerine layık görülerek taçlandırdık. Bu yıl ‘Yiyenim’ kampanyasına ek olarak ‘Yiyenime Gelsin’ promosyon kampanyamızla misafirlerimizi restoranlarımıza davet ettik. Dijital ve konvansiyonel kanallarda görünürlüğümüzü sürekli artırıyoruz.
Büyüme yolculuğunuzda önemli bir payı olan franchise ekosisteminizin detayları nedir, halihazırda kaç şubeniz bulunuyor ve bunların kaçı franchise sistemine dahil?
Franchise yatırımcılarımızı, iş süreçlerimizin önemli birer destekçisi ve iş ortağımız olarak görüyoruz. İş ortaklarımız, diğer bir deyişle restoranlarımız, markamızın başarısı için kritik bir rol oynuyor. Misafirlerimizin markamızla buluştuğu, lezzetlerimizi deneyimlediği alanlar iş ortaklarımızın özverisiyle güzelleşiyor. Kurumsal yapımızı ve pide konusundaki uzmanlığımızı yatırımcılarımızın vizyonu ve iş birliğiyle güçlendiriyor, böylece sektörde fark yaratıyoruz.
Franchise için iş ortaklarımızdan 250 bin TL katılım bedeli ve yüzde 7 royalty fee ücreti alıyoruz. Yatırımcımız restoranını açana kadar lokasyondan mimariye kadar sürecin her anında yanındayız. Restoran açıldıktan sonra da idari ve işletme desteğinin yanı sıra markamız için yaptığımız çalışmalarla yatırımcılarımızın yanındayız. Genel olarak 3 önemli prensibimiz var: “ürün kalitesi”, “misafir memnuniyeti” ve “her zaman rekabetçi fiyat politikası” odaklı olmak. Yatırımcılarımızdan bu 3 ana prensibe sahip olmalarını bekliyoruz. Hedefimiz franchise alan yatırımcıların sistemden çok memnun kalarak ikinci ve üçüncü franchise restoran talepleriyle geri dönmesi.
