Erzurum MNG AVM’deki başarılı yönetimi ve özgün projeleri ile sektörde adı ile bir imzaya dönüşen Dr. Aydoğan Süer, “Günlük hayatın stresinden bunalan tüketici, AVM ve perakende temsilcilerinden, biraz olsun kendilerini neşelendirecek deneyimler, hoş sürprizler ve avantajlı indirimler bekliyor. Biz de tüm dünyada çılgın indirim zamanı olarak kabul edilen Kasım ayında ziyaretçilerimizin bu beklentilerini karşılayabilecek seçenekler hazırladık.” diyor
Erzurum MNG AVM olarak marka karmanızı korumak ve daha yukarı çıkarmak adına yaptığınız çalışmalardan okuyucularımıza bahseder misiniz, yeni projelerinizde nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Doğu Anadolu Bölgesi’nin de ötesinde Orta Doğu’da bile rastlanmayacak büyüklükte bir AVM olarak zaten zengin marka karmasına sahibiz ve kiralamada %100 doluluğu ilk yıldan itibaren gerçekleştirebilmiş bir işletmeyiz. AVM’ler yaşayan merkezlerdir. Zaman zaman sınırlı sayıda yeni yer açıldığında, çok titizlikle yeni markaları bünyemize kazandırıyoruz. Doğruyu söylemek gerekirse eklediğimiz markalar arasında kış turizmi veya alışveriş turizmi için şehrimize gelen yabancı turistlerin de beklentilerine ağırlık vermeye başladık. Tatil için gelen turist, cilt bakımından içeceği kahveye kadar her alanda biraz keyif sürmek istiyor. Biz de yeni eklediğimiz markalarda misafirlerimize konforlu yeme-içme ortamını sunmaya özen gösteriyoruz. Müşteri profilimizin beklentilerine uygun olarak, her yaş ve gelir düzeyine hitap eden markalarımız olmakla birlikte yeni eklenenlerde daha lüks gıda ve kozmetik markaların öne çıktığını söyleyebilirim. Bu durum bizim, yurt dışında da dilden dile dolaşan yüksek bir marka değerine sahip olmamıza yardımcı oluyor diye düşünüyoruz.
Ziyaretçi sayılarınızı ve Erzurum MNG AVM’de geçirdikleri süreyi artırmak adına nasıl bir strateji geliştirdiniz?
Bilindiği üzere biz çok etkinlik yapan ve şehir ile iyi temas eden bir AVM’yiz. Tüketici ile ilk günden güzel bir ilişki kurduk ve geçen yıllar boyunca çok değer verdiğimiz bu ilişkiyi, her gün daha da köklü, güçlü ve derin hale getirmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bazen herkesin yüreğini titreten konular için yardım kampanyası oluyor bazen bir otomobil çekilişi, konser ya da sergi oluyor. Kasım ayı özelinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için 10 Kasım’da Atatürk filmi öncesinde saygı duruşunda bir araya geldik. Bizi birleştiren değerler, alışveriş tutkusu ve yeme-içme konusunda zengin seçenekler düşünüldüğünde merkezimizde geçirilen sürenin uzaması şaşırtıcı değil. Ayrıca biz ilk günden alışveriş ve yaşam merkezi olarak kendimizi konumlandırdık.
AVM’ler sürdürülebilir olmak adına ne yönde önlemler alıp yatırımlar yapmalı, özellikle yeni projelerinizde bu konu bağlamında nelere dikkat edeceksiniz?
Bilindiği gibi ben bundan 10 yıl kadar önce, daha herkes bu konuyu konuşmuyorken, AVM’lerde sürdürülebilirlik konusunda kitap yazdım. Bu kitap pek çok üniversite ve eğitim kurumunda derslerde kullanıldı. Sürdürülebilirlik deyince dünyada çevreci yaklaşım akla geliyor. Bizde ise daha çok, ekonomik olarak ayakta kalabilmek düşünülüyor. Biz her iki alanda da özenliyiz. Çevreye iyi bakmadan neye yatırım yaparsanız yapın uzun vadede mutlu bir geleceğe sahip olamazsınız. Ekonomik anlamda ise hem şu anı hem yakın geleceği hem de uzun vadeli hedeflerimizi mümkün olduğunca uyumlu hale getirerek ilerleyebildiğimizde daha güçlü şekilde ayakta kalınabileceğini düşünüyorum. Bence sürdürülebilirliğin püf noktası bu: Kısa vadeli düşünürken, dünyayı göz ardı etmemek, bu dünyaya ve ülkeye karşı sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirebilmek.