Kahveciliğin, finansal sürdürülebilirlikle çevre sürdürülebilirliği arasına sıkıştığı 2023’te; küresel ısınma kaynaklı kahve tedariğindeki zorluklar, tüm dünyayı saran yüksek enflasyonun yarattığı artan iş gücü ve yatırım maliyetleri uygun fiyata iyi kahvenin ulaşılabilirliğini ne yazık ki mümkün kılmamakta ve hatta tehdit etmektedir.
Tüm bunlara ek olarak enerji ve atık maliyetlerindeki artış, yeni yatırımlarda enerji verimi, yüksek sürdürülebilir kaynak arayışlarını artırırken, işletmelerde atık yönetimi değer kazandı.
Tam bu dönemde küçük bir konteyner olarak ortaya çıkan Kont, 11 m2 alanı ile 5. nesil sürdürülebilir kahvenin 2023 yılında dünyanın öncüsü olmayı hedefliyor. Her yere taşınabilen minimum m2 alanı ile bir kahvecinin sunduğu tüm temel ürünleri sunmayı hedefleyen Kont, arkasında sunduğu destekli oturma alanı ve önünde konumlanmış küplerle minimalist oturma alanı sunuyor.
“Kont, yeni dünya düzeni olarak kabul edilen zamandan ve aykırı yapılardan bağımsız tasarımların aksine; ilhamını doğadan alarak kahve severlere yalnızca bir kahve değil, aynı zamanda küçük bir mola eşliğinde temiz nefes aldırmak için hazırlanmış bir konsept olarak karşımıza çıkıyor.” diyen Kont’un Kurucusu Yolaç Özcan, elde ettikleri enerjiyle ilgili şu detayları veriyor: “Çatısında kurulu 3 KW güneş panelleriyle enerjisinin %40’ını sürdürülebilir kaynaklardan elde eden Kont, önemsediği atık yönetimi ile kahve endüstrisindeki en büyük zorluk haline gelmiş süt atığını, sahip olduğu teknoloji ile ortadan kaldırmanın haklı gururunu yaşıyor. Tüm kahve tüketimini, dijital makinelerde yer alan yazılım teknolojisi ile ERP sisteminde takip eden Kont, gelal odağında daha uygun fiyatlara kahve sağlarken, karton bardak atığını da azaltmayı hedefliyor.”
Kont aynı zamanda Çevko iş birliğinde, yeşil nokta ünvanına aday bir kahveci.
Sahip olduğu mobilite çevikliği, minimalist doğadan ilham alan tasarımıyla Türkiye’nin 5. nesil sürdürülebilir kahvecisi Kont mobil ve yeni nesil kahve severin olduğu noktalarda yer almayı hedeflerken, sürdürülebilir yaklaşımıyla artan kahve fiyatlarına rağmen kahve sektörünün %40 altında fiyatlamasıyla oldukça rekabetçi. İstihdam sürdürülebilirliğini de düşünen Kont, minimum ancak sürekli çalışan prensibi ile dijitalleşen kahve sektörünün en üst noktasına ulaşmış, tam otomatik yüksek teknoloji ürünleriyle insan gücünü de azaltmıştır. Yerli kaynaklar ile mühendisliği kahvecilikle birleştirmiş olan Kont, kahve sektöründeki 4 aylık ortalama hazırlık sürelerine karşın 30 günde üretillip 15 dakika gibi kısa bir sürede kurulabiliyor. Tam otomatik dijital makineler ile sektörün en hızlı kahve hazırlama süresine sahip olan Kont, ortalama 45 saniyede misafirlerine bir kahve sunabiliyor. Kahve sektörü ortalama yatırımlarının 1/5’i maliyetle kurulan Kont, sahip olduğu mobilite özelliği ile de sermaye riskini minimize ederken, finansal sürdürülebilir konusunda bir örnek oluyor.
Türkiye’nin yerli ve milli ilk ihraç edilebilir kahvecisi olan Kont sadece yurt içinde değil; yurt dışı pazarında da hızla büyümeyi hedefleyerek bir dünya markası olma yolunda adımlar atarak, kahvecilik sektöründe de Türkiye’nin adını tüm dünyaya duyurmayı planlıyor.