Perakende

TÜKETİCİLER ENFLASYONİST BİRALIŞVERİŞ YAKLAŞIMI İÇERİSİNDE

Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, 2023 yılının ilk çeyreğinde perakende sektöründe yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu. Yaşanan deprem ve Ramazan ayının ilk çeyrekte sektöre etkilerine değinen Tınastepe, tüketicilerde enflasyonist bir alışveriş yaklaşımı olduğunu vurguladı.

Zincir Mağazalar Derneği (ZMD) olarak gıda dışı organize perakendenin her alt kategorisinden birçok önemli perakendeciyi bünyesinde bulunduran bir dernek olduklarını belirten ZMD Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, dernek olarak 55 bin satış noktasında 360 binden fazla istihdamı temsil ettiklerini ve dolayısıyla perakende sektörünün tüm gündemini de yakından gözlemlediklerini belirtti. Perakende sektörünün doğrudan tüketiciye dokunan bir sektör olması nedeniyle ekonomiyi yorumlarken de ilk tepkileri görmek açısından sektör temsilcileri adına önemli olduğunun altını çizen Tınastepe, tüketicilerde bir enflasyonist bir alışveriş yaklaşımı olduğunu aktardı. “Geçmiş tecrübelerinden de bildiği için tüketiciler ihtiyaçlarını birçok kategoride öne çekmiş durumda.” diyen Tınastepe, “Bu nedenle de perakende sektörünün kötü bir dönem yaşadığını söyleyemeyiz. Fakat özellikle yaşadığımız acı deprem ve Ramazan ayı etkileriyle satışların yavaşladığını da belirtmek gerekiyor. Şubat ayında 20 yılın en büyük parasal genişlemesi yaşandı ve milyonlarca çalışan yaklaşık %50 civarında bir maaş zammı aldı. Dolayısıyla biz Şubat ayının çok etkili ve iyi geçeceğini öngörüyorduk. Ancak çok üzgünüz ki Şubat ayının ilk haftasında belki de insanlık tarihinin görmüş olduğu en büyük yıkımlardan birini yaşadık. Bunun ülke çapında çok olumsuz bir etkisi oldu. Hem bölge hem de tüm Türkiye çok etkilendi bu durumdan. Biz tabii bölgenin en kısa sürede ayağa kalkmasını çok önemsiyoruz, fakat bununla birlikte de hem deprem hem de Ramazan ayının etkisiyle yavaşlayan iç talebi ve iç tüketimi canlandırmak için de bazı önlemlerin alınmasını istiyoruz.” dedi.

Sektörün durağan geçen bu dönemi canlandırması adına alınması gereken önlemlerle ilgili açıklamada bulunan Tınastepe, “Bunu seçimle birlikte okumak lazım. Çünkü geçmişte yaşadığımız tüm seçimler parasal genişlemenin hem tüketici hem de şirketler nezdinde çok yoğun ve yüksek olduğu dönemlerdi. Fakat bu dönemde maalesef hem tüketici hem de ticari kredilerde bu rahatlığı göremiyoruz. Özellikle en önemli tedbirlerden bir tanesi kredi hacminin artırılması. Hem tüketici kredilerinin hem de Kredi Garanti Fonu (KGF) garantili ticari kredilerin artırılması iç talebin canlandırılması noktasında bir numaralı önceliğimiz.” ifadelerini kullandı.

Kredi kartı taksit sayıları artırılmalı

Diğer bir konunun ise seçim dönemlerinde kredi kartı taksit sayılarının artırıldığı ve bazı ürün gruplarında KDV ile ÖTV indirimlerinin yapıldığı dönemler olduğunu sözlerine ekleyen Tınastepe, içinde bulunulan dönemde ise bu durumdan uzak olunduğunu ifade etti. Kozmetik kategorisinde kredi kartı taksitinin yapılmadığının altını çizen Tınastepe, bu ürün grubunda bir an önce kredi kartı taksitlendirme imkanının sağlanmasının sektör temsilcileri açısından önemli bir gündem maddesi olduğunu belirtirken, “Bir diğer talebimiz de beyaz eşya ve tüketici elektroniğinde ÖTV indirimi yapılması. Bu seçim dönemleri sıklıkla yapılan bir indirimdi. Bu konuda alt sektörlerin çok ciddi beklentisi olduğunu söyleyebilirim.” dedi.