ISS Türkiye Banka, Ofis Perakende, Eğitim Operasyon Başkanı Onur Çalışkan ile bir araya geldiğimiz Ekim sayımızda Çalışkan, eğitim kurumlarına ve ofislere verdikleri hizmetlerin detaylarını ve kullandıkları teknolojiyle müşteri memnuniyetini nasıl üst seviyelere taşıdıklarını okurlarımız için aktardı.
ISS Türkiye olarak iş güçlerinin ve toplam cirolarının bir kısmını eğitim kurumlarının oluşturduğunu ifade eden ISS Türkiye Banka, Ofis Perakende, Eğitim Operasyon Başkanı Onur Çalışkan, bu kurumların sorumluluğun daha yüksek olduğu yerler olduğunu belirtti. Özellikle ilkokul ve kreş benzeri yerlerde ISS Türkiye olarak sundukları hizmetlerde pedagojik eğitimlere ağırlık verdiklerini ifade eden Çalışkan, “Burada istihdam edilecek personeli seçerken geçmişe dönük araştırma, standart sabıka kaydı gibi kontroller yapılıyor. Bunların yanı sıra pedagojik yaklaşım da sorgulanıyor. Velilerin ve okul idarecilerinin hassasiyetini bildiğimizden bu konuya özellikle dikkat ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

ISS Türkiye olarak hizmet verdikleri okulların yüzde 30’una aynı zamanda güvenlik hizmeti de verdiklerini sözlerine ekleyen Çalışkan, “Bunun yanı sıra tüm okul hizmetimizin yüzde 20’sini catering hizmeti oluştururken, yüzde 100’üne yakın kısmında ise temizlik hizmetimiz mevcut. Kullanılan her ürünün markası ve içeriği özellikle seçildiği gibi, menü planlaması da farklı yaşlardaki çocuklarda titizlikle planlanıyor. Ayrıca sadece okullarda verilen ara öğünler de (süt, ara sıcak gibi ürünler) bu kapsamda değerlendiriliyor.” dedi. Karbon ayak izine dek uzanan bir verimlilik “Kullandığımız teknolojilerle hizmetimizi standart, ISS mobil, SSM, WC ekranları dışında IoT ile de destekleyebiliyoruz.” diyen Çalışkan; bu hizmet kapsamında tuvalet kağıdı, havlu peçete gibi ürünleri sensörler sayesinde ürünler bittiği anda, bildirim alarak anında değiştirebildiklerini ve böylece müşteri memnuniyeti üst seviyeye çıkardıklarını ifade etti. Aynı zamanda ürünü de maksimum kullanarak karbon ayak izine kadar uzanan bir verimlilik elde ettiklerini vurgulayan Çalışkan, “Aynı konu çöp kovaları için de geçerli. Dolum oranını sensörler ile takip edebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Pandemi ile birlikte her kurumda günlük çalışan sayısında düşüş yaşandığını, ancak plazada bulunan kat sayılarının ve çalışma alanlarının değişmediğini söyleyen Çalışkan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kısacası bir kata bir kişi bile girse yine o katın temizliği gerekiyor. Ayrıca pandemi sonrası temizlik detayı ve kalitesinde de bir artış beklentisi oluştu. Bu sebeple pandemide personel sayımızda bina veya kat tamamen kapanmadıysa neredeyse bir düşüş yaşanmadı. Özellikle beyaz yaka personelin çalıştığı alanlar olan plazalarda sosyalleşmenin ve keyifli çalışma ortamının önemi pandemi sonrası arttı. Bu sebeple binaya gelen iç müşteri sayısı değişiklik gösterse de sonuç olarak verdiğimiz hizmet detayı ile beklenen kalite de arttı.”