Cadde mağazacılığını prestij ve keşif odaklı bir vitrin olarak konumlandıran Enplus, AVM’lerde ise düzenli müşteri trafiği ve güvenli alışveriş ortamının avantajlarını öne çıkarıyor. Enplus CEO’su Murat Hatipoğlu, AVM’lerin markalara yalnızca satış değil, aynı zamanda güçlü bir marka deneyimi sunma fırsatı yarattığını vurguluyor.
AVM’lerin perakende markalarına sağladığı katkılar nelerdir? Gelir artışı, marka bilinirliği ya da müşteri deneyimi açısından hangi avantajlar öne çıkıyor?
AVM’ler, perakende markaları için yalnızca satış değil, aynı zamanda güçlü bir marka deneyimi sunma fırsatı yaratıyor. Yüksek ziyaretçi trafiği gelir potansiyelini arttırırken, farklı segmentlerden tüketicilere aynı anda ulaşabilmek marka bilinirliğini önemli ölçüde destekliyor. Bunun yanında güvenli ve konforlu bir ortamda alışveriş yapmak, müşteri deneyimini daha keyifli hale getiriyor. Ürünlerin rahatça denenebildiği geniş alanlar ve kaliteli servis hizmetleri, markanın kimliğini en iyi şekilde yansıtabileceğimiz bir atmosfer oluşturuyor.
Yeni mağaza açılışlarında AVM tercihlerinizi belirleyen kriterler nelerdir? Lokasyon, ziyaretçi profili, kiralanabilir alan gibi unsurlar arasında sizin için en belirleyici olan faktörler hangileri oluyor?
Yeni mağaza açılışlarında tercihimiz üç temel kriter üzerinden şekilleniyor. Öncelikle lokasyon; hedef kitlemize yakınlık ve ulaşım kolaylığı bizim için vazgeçilmez. İkinci sırada ziyaretçi profili geliyor; AVM’nin müşteri kitlesi ile Enplus’ın sunduğu ürün ve hizmetlerin uyumlu olması yatırımın başarısını doğrudan etkiliyor. Son olarak, mağaza alanının ürün çeşitliliğimizi sergilemeye ve deneyim odaklı mağazacılık anlayışımızı yansıtmaya uygun olması kritik öneme sahip.
AVM mağazacılığı ile cadde mağazacılığı kıyaslandığında, ne tür farklılıklar gözlemliyorsunuz?
AVM mağazacılığı ile cadde mağazacılığı, perakende dünyasında birbirini tamamlayan iki farklı deneyim sunuyor. AVM mağazacılığı, düzenli müşteri akışı ve öngörülebilir yapısıyla planlı alışverişlerin adresi olurken; cadde mağazacılığı, özellikle merkezi bölgelerde markalara prestij, güçlü bir görünürlük ve keşif odaklı bir deneyim kazandırıyor.
Türkiye’de 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 500 AVM faaliyet gösteriyor. Buna karşın, high street (ana cadde) mağazacılığı sınırlı sayıda ve yüksek maliyetleriyle dikkat çekiyor. Örneğin, prestijli bir lokasyon olan Bağdat Caddesi’nde biz Enplus olarak 4 mağazamızla varlığımızı sürdürüyoruz.
Cadde mağazacılığı, sadece satış noktası değil; markaların deneyimsel alanlar yaratmasına olanak tanıyan stratejik bir prestij kanalıdır. Son yıllarda caddelerin giderek daha fazla kafe ve restoranlarla dönüşüm geçirmesi, bu alanlara farklı bir canlılık katıyor ve sosyal deneyim odaklı bir hareketlilik yaratıyor. Ancak bu durum, diğer sektörler için alan daralmasına yol açıyor; özellikle fashion markalar, yüksek kira ve kafe-restoran yoğunluğu nedeniyle cadde mağazacılığından uzaklaşmak zorunda kalıyor. Enplus olarak biz, her iki formatı da stratejimizin tamamlayıcı unsurları olarak konumlandırıyoruz.
