Ekonomik Katkı
Perakende sektörü, ekonomideki en küçük dalgalanmayı bile anında hisseder. Döviz kurlarındaki değişimden tüketici güven endeksine kadar her parametre, doğrudan mağaza cirolarına ve tüketici alışkanlıklarına yansır. Bu nedenle alışveriş merkezleri, ülke ekonomisinin en görünür laboratuvarı konumunda.
Türkiye’de 468 AVM, 15 milyon m² kiralanabilir alan ve yıllık 2 milyar ziyaret ile devasa bir ekosistem oluşturuyor. Bu yapı, yalnızca markaların satış hacmini değil, güvenlikten lojistiğe, temizlikten yönetime kadar milyonlarca kişinin iş hayatını da şekillendiriyor. Toplamda 2,1 milyon kişilik istihdam sağlayan AVM sektörü, aynı zamanda gayrimenkul ve finans piyasaları için de önemli bir kaldıraç etkisi yaratıyor.
Ekonomik Etki
- 468 AVM
- 15 milyon m² kiralanabilir alan
- 2 milyar yıllık ziyaret
- 2,1 milyon istihdam
- 50 milyar $ yatırım büyüklüğü
Sosyal Boyut
AVM’ler, yalnızca ticaretin değil, aynı zamanda sosyalleşmenin ve şehir hayatında nefes almanın da adresi. Çalışan kesim için öğle arasında verilen kısa bir kahve molası, hafta sonu yapılan aile gezileri veya gençlerin arkadaş buluşmaları sıklıkla bir AVM çatısı altında gerçekleşiyor.
Sinema, tiyatro, restoran, oyun alanları ve etkinlikler; AVM’leri alışveriş merkezinin ötesine taşıyarak birer yaşam merkezi haline getiriyor. Bu yönüyle AVM’ler, kültürel çeşitliliği besleyen ve toplumsal hayatı zenginleştiren mekânlar olarak da öne çıkıyor.
Sosyal Katkı
- Her gün ortalama 5,5 milyon ziyaretçi
- Türkiye nüfusunun yarısından fazlası ayda en az bir kez AVM’ye gidiyor
- AVM’ler, sosyal etkileşimin en yoğun yaşandığı şehir mekânları
Kültürel Etki
Türkiye, Avrupa’dan farklı olarak cadde mağazacılığından ziyade AVM kültürünün baskın olduğu bir ülke. Bu kültür, şehirleşmenin hızlanması ve güvenli, düzenli alışveriş ihtiyacıyla da yakından ilgili.
Online alışveriş yükselişini sürdürse de fiziksel mağazaların sunduğu deneyim, dokunma ve kişiselleştirme ihtiyacı hâlâ güçlü. AVM’ler, markaların tüketiciye düzenli ve güvenli bir ortamda ulaşmasını sağlıyor; aynı zamanda marka bilinirliğini ve erişimini artırıyor.
Zorluklar ve Fırsatlar
Pandemi sonrası açığa çıkan ertelenmiş talep, Türkiye perakendesini hızlı bir büyüme dönemine taşımıştı. Ancak son bir yılda tablo değişti: alım gücü düştü, stok baskısı arttı, tüketici indirime daha duyarlı hale geldi. İlk fiyattan satışın zorlaştığı bir dönemde markalar için rekabet daha da keskinleşti.
Buna rağmen Türkiye hâlâ bir cazibe merkezi. Lululemon, Alo Yoga, Flying Tiger Copenhagen, Forever 21 ve Shark Ninja gibi markaların pazara girişi, dinamizmin ve potansiyelin en güçlü göstergesi. Bu yeni girişler, tüketiciye alternatif sunarken sektöre de canlılık katıyor.
Son Dönem Gelişmeleri
- Yeni giren markalar: Lululemon, Alo Yoga, Flying Tiger Copenhagen, Shark Ninja, Forever 21
- Satın alma gücü düşse de Türkiye pazarı hâlâ cazip
- Rekabet ve indirim baskısı artmış durumda
Sonuç
AVM’ler bugün yalnızca alışverişin değil, ekonominin nabzını tutan, kültürel etkileşimi besleyen ve sosyal hayatın ritmini belirleyen merkezler. Zorluklara rağmen sundukları fırsatlar, Türkiye’nin genç nüfusu ve güçlü AVM kültürüyle birleştiğinde, bu ekosistemi markalar için vazgeçilmez kılıyor.
Murat Kocaerkek
PERAKENDE & SPOR SEKTÖRÜ PROFESYONELİ
