Kibar Tandır; geleneksel tandır lezzetlerini modern sunum, hijyen ve kalite anlayışıyla harmanlayarak hem köklere bağlı hem de çağı yakalayan bir marka yolculuğu sunuyor. Yeni nesil tüketicilerin özgünlük arayışına, geleneksel lezzetlere güncel yorumlar katarak yanıt veriyor. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dilbağı, “Gelenekle yenilik arasındaki bu zarif köprüde yürürken, özünü kaybetmeyen ama çağı yakalayan bir tat sunuyoruz.” diyerek bir kültür aktarımı gerçekleştirdiklerinin altını çiziyor.
Kibar Tandır denince akla ilk gelenlerden biri “nostalji” oluyor. Sizce bu duyguyu bugünün dinamikleriyle nasıl harmanlıyorsunuz?
Bizim için nostalji, sadece geçmişe özlem değil; köklerimizi bugüne taşımanın zarif bir yolu. Kibar Tandır’da, tandırın başında pişen bir böreğin çıtırtısında, köftenin kokusunda çocukluk anılarını canlandıran bir sıcaklık gizli. Ama bu duyguyu bugünün ihtiyaçları ve beklentileriyle harmanlamak da bizim ustalığımız. Modern sunumlar, hijyen standartları, nitelikli hizmet anlayışı ve şehir hayatının temposuna uyum sağlayan pratik çözümlerle; geçmişin lezzetini bugünün yaşam tarzına adapte ediyoruz. Gelenekle yenilik arasındaki bu zarif köprüde yürürken, özünü kaybetmeyen ama çağı yakalayan bir tat sunuyoruz.
Yeni nesil tüketicilerin geleneksel lezzetlere ilgisi giderek artıyor. Siz bu ilgiyi nasıl karşılıyor, markanızı bu doğrultuda nasıl konumlandırıyorsunuz?
Yeni nesil artık sadece ne yediğine değil, nasıl ve nereden geldiğine de bakıyor. Biz de tam bu noktada, Kibar Tandır’ı sadece bir yemek markası değil; bir kültür aktarımı, bir lezzet mirası olarak konumlandırıyoruz. Tandırda pişirme gibi zamana karşı koyan tekniklerle, katkısız ve kaliteli içeriklerle gençlerin damak tadına hitap ederken onların aradığı özgünlük, samimiyet ve hikâye duygusunu da karşılıyoruz. Gelenekseli sadece tekrar etmiyor, ona güncel bir yorum katıyoruz. Böylece hem aileden gelen alışkanlıkları yaşatıyor hem de yeni neslin değerleriyle örtüşen, sahici ve özgün bir marka dili oluşturuyoruz.
