Boğaziçi İstanbul Giyim Firma Sahibi Şinasi Karagöz’ü ağırladığımız yeni sayımızda Karagöz, Haziran ayı içerisinde faaliyete başlayacak Kırklareli’ndeki fabrikalarıyla ilgili detayları okurlarımız için aktardı.
Boğaziçi İstanbul Giyim’in sektöre giriş hikayesini sizlerden dinleyebilir miyiz, firmalarla iş birliği süreciniz nasıl gelişti?
2013 yılında bir firma kurarak tekstil sektörüne giriş yaptık. Sonrasında dönemin koşulları gereği firmayı devretmek durumunda kaldık. Bundan sonraki süreçte yeniden kendi atölyemizi kurana kadar başka atölyelere dikimlerimizi yaptırdık. 2020 yılında pandeminin başlaması ve sektörde işlerin yoğunlaşmasıyla başka atölyelerde dikimlerimizi yaptıramamaya başladık. Bununla birlikte kendi atölyemizi kurmaya karar verdik. 2020 yılı Nisan ayında Boğaziçi İstanbul Giyim’i kurduk. Mecidiyeköy’de bulunan bu atölye geçmiş yıllarda ortaklığım olan bir firmaydı. Bazı anlaşmazlıklar sonucu ortaklığımızı sürdürememiştik. O süreçte halihazırda ortaklığımız bulunan bu atölyenin tamamını alarak işlerimizi burada sürdürme kararı aldık. 2021 yılı Ağustos ayında burada imalata başlamış olduk. En alt katta 600 metrekare depo, 5. katta 600 metrekare kesimhane, 6. katta 600 metrekare son ütü bölümü ve 7.katta da 850 metrekare imalat alanımız var. Atölyemizde DUFY, Kiğılı ve Damat markalarının ürünlerinin dikimini gerçekleştiriyoruz. Aylık 17.000 adet takım elbise dikiyoruz. Bunların ortalama 9.000 tanesi Kiğılı’ya, 2.000 tanesi Damat’a, 1.000 tanesi DUFY’ye kalanı da diğer firmalarımızın ürünleri oluyor.
Yeni dönemde hayata geçireceğiniz yatırımlarınız neler olacak?
Kırklareli’nde bir fabrika kurmaya karar verdik. İstanbul’da uzun bir süredir personel sıkıntısı yaşıyoruz. O bölgede istihdam kaynağını gördük ve bunu değerlendirmek istedik. Kırklareli’ndeki fabrikamızda pantolon ve ceket dikimi gerçekleştireceğiz. İlk etapta 100 personel ile başlayacağız ama yaklaşık 300 personele istihdam sağlamayı hedefliyoruz. İlerleyen dönemlerde vardiyali bir sistemle farbikamızı işletmeyi düşünüyoruz, bu da daha çok istihdam demek. Gümrüğüne varana kadar kendi bünyemizde bulunduracağız. Haziran ayı içerisinde açmayı planlıyoruz ancak tam kapasite çalışması yılın sonunu bulacak. Kurtköy Viaport’ta Avenza isimli 300 metrekare büyüklüğünde bir mağaza açmıştık. 6 ay işlettik ancak işlerimizin yoğunluğundan ötürü ilgilenemedik ve kapatmak zorunda kaldık. İlerleyen süreçte çalıştığımız büyük markaların isimleri altında Almanya, İtalya ve Amerika’da mağaza açmayı düşünüyoruz.
Ekonomideki hareketlilik tekstil sektörünü nasıl etkiliyor, siz bu durumdan nasıl etkilendiniz?
Dolar ile alıp Türk Lirası ile satış yaptığımız için kurdaki hareketlilik bizi çok etkiliyor. Kar marjımız azalıyor hatta bazı noktalarda zarar ediyoruz. Ancak Kırklareli’ndeki yerimizde ihracat odaklı ve döviz bazlı çalışacağız, buranın böyle bir artısı olacak.
Sadece erkek giyim üzerine dikim yapıyorsunuz, kadın giyime yönelmeyi düşünüyor musunuz, hedefleriniz arasında yer alıyor mu?
Çocuk ve kadın giyimde daha çok iş olmasına rağmen profesyonel olmadığımız bir kategori olduğu için böyle bir girişimde bulunmayı şu an için düşünmüyoruz.