Ege’nin huzurunu ve Fransız pastacılığının zarafetini bir araya getirdik,” diyen Çeşme Kahve CEO’su Selim Murat Sarı, markanın 2026’da hem Türkiye genelinde hem de Avrupa’da büyümesini hızlandıracağını söylüyor. Günlük üretim, el yapımı ürünler ve otantik mimarisiyle öne çıkan Çeşme Kahve, yatırımcılarına yüksek kârlılık sunarken misafirlerine de her yudumda Ege’nin dinginliğini yaşatıyor.
Ege ruhunu yansıtan bir marka olarak, Çeşme Kahve 2025–2026’da franchise ağını nasıl genişletmeyi hedefliyor? Yurt içi ve yurt dışı yatırım planlarınızdan bahseder misiniz?
Şu anda Avrupa’da bir mağazamız bulunuyor ve tedarik zincirimizi tamamen kurmuş durumdayız. Bu güçlü altyapı sayesinde Avrupa’daki büyümemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Özellikle Türk markalarının gurme kahve ve pastacılık alanında temsil gücünü artırmak istiyoruz.
Yurt içinde ise 23. mağazamızı açıyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yeni yatırımcılarla bir araya geliyor, bölgesel dinamiklere uygun butik konseptler geliştiriyoruz. Franchise taleplerinin geldiği seviye bizi oldukça memnun ediyor.
Franchise modeli kapsamında yatırımcılara sunduğunuz operasyonel destekler ve kazanç beklentileri nelerdir?
Çeşme Kahve, kahve ve pastacılık alanında uzmanlaşmış butik bir kafe konsepti. Tüm ürünlerimiz Fransız pastacılık ekolünden ilham alıyor; el yapımı, günlük üretimle hazırlanıyor ve şubelerimize kısa süreli sevkiyatlarla ulaştırılıyor. Bu sistemi Türkiye’de başarıyla uygulayabilen çok az markadan biriyiz.
Kruvasan çeşitlerimiz, mono pastalarımız ve mevsimsel olarak değişen özel tatlarımız —örneğin şu anda menümüzde yer alan kestaneli ve balkabaklı pastalarımız— misafirlerimizin beklentilerine göre sürekli yenileniyor.
Çeşme Kahve, insanların kendilerini ödüllendirdikleri özel bir durak; gurme kahvemiz yalnızca kendi şubelerimizde servis ediliyor ve pastalarımızla mükemmel bir uyum yakalıyor.
Mimari olarak da Çeşme’nin taş işçiliği, doğallığı ve otantik atmosferinden ilham alıyoruz. Bu yaklaşım, hem misafir deneyiminde hem de yatırımcılara sunduğumuz kazanç düzeylerinde sektörel ortalamanın oldukça üzerinde sonuçlar almamızı sağlıyor.
3. Çeşme Kahve markasının çıkış noktası ve hikâyesi, sizi diğer üçüncü dalga kahve markalarından nasıl ayrıştırıyor?
Biz iki duyguyu bir araya getirerek yola çıktık:
Biri, Çeşme’nin huzur ve keyif veren atmosferi; diğeri, Fransız pastacılığının zarafeti ve ustalığı.
Bu birleşim bizim için sadece “1+1=2” değil, “1+1=5” etkisi yaratmak anlamına geliyor.
Çeşme Kahve, Ege’nin doğallığını ve dinginliğini; şehir insanının kendine ayırdığı ödül anlarıyla buluşturuyor.
Fransız pastacılığından esinlenirken yerel lezzetleri de önemsiyoruz: Kestane, Antep fıstığı, Türk kahvesi ve ekşi mayalı hamurlar gibi tatları ustalıkla işleyerek geniş bir kitleye hitap ediyoruz.
Günlük üretimle tazelikten ödün vermeden, bu lezzetleri Türkiye’nin dört bir yanında misafirlerimizle buluşturmak bizim en büyük farkımız.
Sonuçta Çeşme Kahve, sadece bir kafe değil; insanlara kısa bir mola değil, bir huzur anı armağan eden bir marka.
