Milli voleybolcu Meryem Boz, sahalardan girişimciliğe uzanan yolculuğunda kahve tutkusunu markalaştırdı. Boz’s Coffee, kısa sürede global hedefleri olan güçlü bir markaya dönüştü. Boz, bu serüvenin detaylarını Mall Report okurlarıyla paylaştı.
Boz’s Coffee markasını kurma fikri nasıl doğdu ve bu girişimi başlatırken sizi en çok motive eden unsurlar nelerdi?
Boz’s Coffee fikri, kahvenin hayatımda her zaman özel bir yere sahip olmasından doğdu. Sporcu kimliğimde kahve sadece bir içecek değil; disiplin, odaklanma ve keyif anlarının vazgeçilmezi oldu. Bu tutkumu sadece kendime saklamak yerine, herkesle paylaşmak istedim. Kendi markamı kurarken beni en çok motive eden şey; kahveyi bir kültür, bir buluşma noktası haline getirmek ve insanlara kaliteli, özenli bir deneyim sunmaktı.

Kahve sektöründe rekabetin yüksek olduğu bir dönemde, Boz’s Coffee’yi farklılaştıran özellikleriniz ve sunduğunuz deneyim hakkında neler söylemek istersiniz?
Bizim farkımız aslında sadelikte gizli. Yüzde yüz Arabica çekirdeklerimiz, özenle seçilmiş orta kavrulmuş kahvelerimiz ve minimalist, cool tasarım anlayışımızla hem göze hem damağa hitap eden bir deneyim sunuyoruz. Boz’s Coffee, sadece kahve içmek değil; kendine kısa bir mola vermek, kaliteli bir an yaşamak demek. Ayrıca markamızın arkasında güçlü bir ekip ruhu ve samimi bir hikâye var bu da tüketicilerimizin bize daha çok bağlanmasını sağlıyor.
Gelecekte Boz’s Coffee’nin büyüme hedefleri neler ve yurtdışına açılma gibi planlarınız bulunuyor mu?
Kesinlikle! Kısa vadede hedefimiz Türkiye’de daha çok insana ulaşmak ve kahve severlerle markamızı buluşturmak. Orta ve uzun vadede ise Boz’s Coffee’nin globalde de tanınır bir marka olmasını istiyoruz. Zaten ilk adımımızı da attık; kahvemizi piyasaya çıkardığımızda ilk sevkiyatımızı Amerika’ya gerçekleştirdik. Bu bizim için hem gurur verici hem de yolumuzun ne kadar açık olduğunu gösteren bir deneyim oldu. Bundan sonraki hedefimiz, özellikle Avrupa’da ve kahve kültürünün güçlü olduğu ülkelerde şubeleşmek. Çünkü biz sadece bir kahve markası değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı sunuyoruz.
Voleybol Hayatım
Voleybol benim için sadece bir spor değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi oldu. Milli takım formasını giymek ve yıllarca sahada mücadele etmek bana disiplin, azim ve takım ruhunun önemini öğretti. Bu yolculukta birçok başarıya imza atarken, aynı zamanda sahada edindiğim değerlerin hayatın her alanına nasıl yansıdığını gördüm.
Kaptanlık yaptığım takımlarda liderlik, sorumluluk ve birlikte başarma duygusu bana çok şey kattı. Bugün bir girişimci olarak Boz’s Coffee’yi yönetirken ya da genç kızlara ilham vermek için kurduğum Meryem Boz Spor Akademisi’nde aynı değerlerle hareket ediyorum. Spor bana hem hayallerimin peşinden gitme cesaretini verdi hem de karşılaştığım zorlukları aşacak gücü.
Kısacası voleybol, bana hem hayatımın temel disiplinini kazandırdı hem de bugün attığım her adımın ilham kaynağı oldu.
