APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri Genel Müdürü Yüksel Mutlu ile bir araya geldiğimiz Mayıs sayımızda kurum kültürünün ve eğitimin önemine değinen Mutlu, sağlık sektörüne özel geliştirdikleri hizmet çerçevelerinin detaylarını ve hayata geçirecekleri yeni yatırımlarını okurlarımızla paylaştı.

Öncelikle sizleri biraz tanıyabilir miyiz Yüksel Bey, 1 buçuk yıl önce göreve geldiğiniz APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri’nde hayata geçirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz?
Acıbadem ile çalışmaya başlamadan önce 32 yıl boyunca yurt içi ve yurt dışında 5 yıldızlı otellerin bütün kademelerinde çalıştım. Otelleri şehir içinde küçük bir şehre benzetiyorum ben, tıpkı 24 saat yaşayan bir şehir gibiler. Oradaki her şeyden siz sorumlusunuz, güvenliği, arabası, parkı, havalandırması, yemeği, toplantıları ve her yaştan farklı karakterlerde insanlar var. Onların tümünü bir şekilde memnun etmek için hizmet çerçevenizi geliştirmek zorundasınız.
Hastanelere geldiğimizde ise; ilk hastane tecrübemi 2007’de Katar’da yaşadım. Dünya Şampiyonası’nın gerçekleştirildiği lokasyonda sorumlu olduğum spor kompleksi, iki adet 5 yıldızlı otelimiz, bir adet 176 çocuğun eğitim gördüğü futbol akademisi vardı. O bölgede ilk antidoping laboratuvarını açmamızın ardından, bir adet de ortopedik hastane açtık. Bu döneme kadar hiç hastane tecrübem yoktu. Katar’ın 22 adet olimpik komitesi vardır, yaklaşık 20 bin personeliyle birlikte oradaki sporculara hizmet veriyorduk. Hastanenin açılışının ardından kendi bölümüm olan Destek Hizmetleri Bölümüne ISO ve dünya standartlarını getirdim. Orada edindiğim tecrübe ve bilgi birikimini burada da kullanıyoruz. Bazı alanlarda hatrı sayılır şekilde yol kat ettik.
Geçtiğimiz yıl yaşanan büyük depremin ardından ilk şoku atlatmamızla birlikte, sorumlu bir kurum kültürü benimseyen yapımızla Acıbadem ve APlus olarak çok kısa süre içerisinde bir kamyona mutfak monte ettik ve 3. gün kamyonumuz Malatya’da deprem bölgesinde sıcak yemek hizmetine başladı. Hem orada çalışan doktor ve sağlık personelimiz hem de depremden etkilenen vatandaşlarımız olmak üzere günde 3 bin kişiye sıcak yemek dağıttık. Bunu da çok büyük bir sosyal hizmet olarak görüyorum. Bu tür afetleri en az acı ve zararla atlatabilmek için her zaman hazırlığınızın olması gerekir. O dönemde hem güvenli hem de kesintisiz bir servis sunmak adına bir kez daha destek hizmetlerinin ne kadar önemli olduğunu görmüş ve göstermiş olduk.
APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri’nin yalnızca sağlık sektöründe uzmanlaşmasındaki temel faktörler nedir?
Ben hastanelerde çalışanları sadece bir çalışan olarak görmüyorum, buradaki insanlarımız üzerine büyük bir misyon almış durumda. Burası 365 gün boyunca 7/24 hayatın akışının hiç durmadığı bir kurum. Her bir katında ayrı bir dünya var ve farklı hayat hikayeleri yaşanıyor; sevinç, üzüntü, acı, mutluluk hepsi bir arada. Yaşamın her bir parçasını burada görebiliyorsunuz. Sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere bizler de bunu sadece bir iş ya da hizmet olarak görmüyoruz, şu anda takım olarak sektörümüzde bu beceriyi kazanarak en iyisini APlus’ın yaptığını söyleyebilirim. Sektöre bakıldığında farklı çeşitlerde organizasyon gerçekleştiren birçok destek hizmet ve catering şirketi var, ancak biz APlus olarak sağlık sektöründe en iyisiyiz, bu alanda uzmanlaşmış bir kadroya sahibiz. 2006 yılında kurulduğumuz ilk günden bu yana güçlü bir altyapı geliştirdik, şu anda yaklaşık 3600 personelimiz var. Hem yurt içinden hem de yurt dışından hastalarımıza ortalama yıllık 15 milyon yemek çıkarıyoruz. 25 bin kişilik büyük sağlık ordumuzun ihtiyaçlarını giderebilmek ve daha iyi performansla çalışabilmeleri için onlara yemeğinden çay-kahvesine, temizliğinden üniformasına kadar çeşitli alanlarda APlus olarak hizmet veriyoruz.

Covid-19 pandemisinde gördük ki, Türkiye’deki sağlık çalışanları büyük bir özveri gösterdi. Bu gerçekten takdir edilesi bir davranış. Bu nedenle sağlık sektöründe çalışmaktan dolayı çok mutluyum, kendi yaşamıma yeni bir anlam kattım.
Bütün bu hizmetlerimizi sunarken eğitimli ve profesyonel kadroya ihtiyacımız var. APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri olarak eğitimi başarının anahtarı gördük. Sektör devamlı gelişiyor ve değişiyor, bizim de bu doğrultuda kendimizi yetiştirmemiz ve eğitmemiz gerekiyor. Bu durum yöneticilerimizden en alt kademedeki personelimize kadar geçerli. Burada eğitimleri yöneticilerimiz veriyor.
Hizmet çerçevenizi detaylandırır mısınız?
Acıbadem, Türkiye’de toplum sağlığının korunması ve yaşam kalitesinin yükselmesi için uzun yıllardır hizmet veriyor. Acıbadem’in bu alanda en iyi hizmeti sunabilmesi için APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri olarak biz varız, temelde otelcilik hizmeti veriyoruz. Odaların ve ameliyathanelerin temizlenmesi, çamaşırların yıkanması, yemek hazırlığından tutun da pişirilmesi ve servis edilmesine kadar bütün destek hizmetleri biz sağlıyoruz. Ülkemizde şu anda 10’u İstanbul’da olmak üzere 18 Acıbadem Hastanesi var. Hastanelerin yanı sıra Acıbadem Üniversitesi’ne de hizmet veriyoruz. APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri olarak 2 adet fabrikamız var. Gebze’de bulunan çamaşırhanemiz, son teknolojiyle donatılmış ve Avrupa’nın en modern fabrikalarından biri. Diğeri de hastanedeki mutfaklarımıza destek veren Samandıra’da bulunan yemek fabrikamız. Bunların dışında hem Acıbadem hem de APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri olarak çok köklü ve güçlü bir kurumsal güce sahibiz. Hem şirketimizin kurucusu Mehmet Ali Aydınlar’ın hem de Acıbadem üst yönetiminin desteğiyle şu anda sektörün en iyi hizmet veren şirketiyiz.
Yakın dönemde hayata geçirdiğiniz ve önümüzdeki döneme ilişkin yatırımlardan da bahseder misiniz?
Geçtiğimiz yıl İzmir’in ilk özel hastanesi olan İzmir Kent Hastanesi’ni bünyemize kattık, İzmir Kent Acıbadem Hastanesi olarak hizmet veriyor. Haziran ayında Ataşehir Şerif Ali’de yurt dışından gelen hastalarımız ve yakınlarının konaklayabilmesi için kendi otelimizi açıyoruz. Yurt dışından gelen hastalarımızın uzun vadeli tedavilerinin ardından onların otellerde konaklamasını sağlıyorduk, ancak beslenmesine ve konforuna dikkat etmesi gereken hastalarımız oluyor. Bu nedenle 70 daire olacak şekilde geliştirdiğimiz otelde bizim hemşirelerimiz ve aşçılarımız olacak. 5 yıldızlı bir otel hizmeti sunacağız ve hata payı olmayacak şekilde hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Bu durum, yabancı müşteri memnuniyetini de artıracaktır. Acıbadem’in yurt dışında da hastaneleri var. 1 Eylül’de Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Acıbadem’in yeni hastanesi açılacak.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Türkiye’ye tedavi için yıllık ortalama 600 bin yabancı hasta geliyor ve bu sayının yüzde 10’u Acıbadem’i tercih ediyor. Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde de yurt dışından 3 milyon hasta bekleniyor, Sağlık Bakanımız ve Turizm Bakanımız bu konuda birlikte çalışıyorlar. Bu rakamların gerçekleşmesi durumunda bizim gibi destek hizmetleri sunan başka şirketlere de sektörün ihtiyacı olacaktır. Bu işletmelerin sayısı artmalı ki Türkiye’deki bütün sağlık sektörünü kapsayabilelim. Biz APlus Hastane Otelcilik Hizmetleri olarak herkesle tecrübemizi paylaşmaya ve örnek olmaya hazırız. Ülkemizde sektör ne kadar çok gelişirse, biz de bu hizmetlerde o kadar başarılı oluruz. Sektörde ne kadar çok insan ve profesyonel çalışırsa, sektörün gelişimi açısından faydalı olacaktır.