FullCharger Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ataman’ı ağırladığımız Mart sayımızda Ataman, 2010 yılında sektöre giriş yaptıkları ilk andan beri Türkiye’yi FullCharger ağı ile sarmak için çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı.
FullCharger’ı tanıyabilir miyiz, yenilenebilir enerji sektörünün ülkemizde gelişimi adına nasıl bir faaliyet çerçevesinde çalışmalarınızı yürütüyorsunuz?
FullCharger, yanlış anlaşılmamasını ümit ederek vurgulamak isterim ki, sektörün ilk ve tek kurucu şirketidir. Sadece Türkiye’de değil, bütün Avrupa’daki ilk istasyonları Amsterdam’da kuran, Bulgaristan, Fransa, Romanya, Yunanistan, Macaristan, Polanya gibi ülkelerde de ülkenin ilk şarj istasyonu kurulumunu yapan şirkettir. FullCharger, bugün 23 ülkede mevcudiyet geliştirmeyi sürdürmekte, küreselleşme yolunda ilerlemektedir.
Türkiye’nin ilk elektrikli araç şarj operatörü olarak, 2022 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilen “şarj ağı işletmeci lisansı” alan ilk şirketlerden biri olduk. Aynı zamanda EPDK yükümlülüklerini tamamlayan 8 şirket içinde yer alıyoruz. 2010 yılında sektöre ilk giriş yaptığımızdan beri bugün için hazırlanıyoruz. Şimdi FullCharger ağı Türkiye’yi saracak.
FullCharger, Türkiye’nin ilk şarj ağı operatörü olarak Başbakanlık konutu başta olmak üzere Valilikler, Belediye Başkanlıkları, kamu kurumları dahil ülkemizin her bölgesine şarj istasyonu kurulumları gerçekleştiren bir firmadır. Sektörün öncüsü olarak 12 yıllık tecrübemizle Türkiye’nin her yerine şarj hizmetini götüreceğiz. Kapsama alanımız kısa sürede bütün Türkiye olacak. Bu doğrultuda 339 merkezde yapılanmamızı sürdürüyoruz ve 3 yıl içerisinde en geniş şarj ağına sahip Şarj Ağı İşletmecisi olmayı hedefliyoruz.
FullCharger çatısı altındaki ürün gamınız, üretim potansiyeliniz ve hizmet perspektifinizden de bahseder misiniz? Türkiye geneli ve global pazarda nasıl bir şarj ağı yapısına sahipsiniz?
Şarj ağı işletmeciliği ve operatörlüğün yanı sıra uzman proje yüklenicisi olarak da her yapının ihtiyacı olan altyapı çözümlerini sunuyoruz. Bildiğiniz gibi otopark yönetmeliği başta olmak üzere çeşitli yönetmelik ve mevzuat değişiklikleri nedeniyle genel otoparklara kapasitenin yüzde 10’u, konut otoparklarına ise yüzde 5’i kadar şarj ünitesi kurmak zorunlu hale geldi. Buna bağlı olarak Türkiye’de her binanın ve ticari otoparkın şarj altyapısı ihtiyacı oluştu. Biz de bu doğrultuda proje ofislerimiz, yetkili satış noktalarımız ve Türkiye’deki en geniş teknik servis ağımızla tüm bu ihtiyaçları karşılıyoruz.
FullCharger’ın 2030 yılı Türkiye hedefleri
Kurumsal iş modelimiz çerçevesinde Türkiye’yi 339 yetki bölgesine ayırdık. 2030 yılında toplam 11 binin üzerinde yerel ve lisanslı iş ortağı ile en az 70 bin şarj ünitesi kurmayı hedefliyoruz. Böylece ülkenin en yaygın şarj ağına sahip firması olacağız.
2010 yılında Türkiye’de ilk işe başladığımız günden bu yana çağdaş paylaşım ekonomisine inanıyoruz ve bulunduğumuz tüm ülkelerde bu modeli uyguluyoruz. Şu an 300’e yakın iş ortağımız oluştu. Yoğun bir başvurumuz var. Bu nedenle web sitemiz üzerinden online olarak başvuruları alıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Ülkemizde e-mobilite sektörüne giriş yapan, risk alan, yatırım gerçekleştiren şirketlere rakip gözüyle bakmıyoruz. Enerji dönüşümü, e-mobilite, elektrikli araçlar veya şarj sektöründeki şirketler bizim yaklaşımımıza göre ‘iş kardeşlerimizdir.’ Ülkemizde ‘kan kardeşliği’ diye geleneksel bir kavram vardır. İş kardeşleri de beraberce bir sektörü büyütmek için gerçek rekabet ancak gelişim sağlayıcı ortak konularda da tam dayanışma içinde olunması gereken şirketlerdir.