ClickMeLive CEO’su Emre İlban ile bir araya geldiğimiz Şubat sayımızda sürtünmesiz bir alışveriş imkanı sunan live stream shopping kavramını Türkiye’de büyük bir ekosisteme dönüştürmeyi hedeflediklerini aktaran İlban, tüketicilerin alışveriş deneyimlerine nasıl etki ettiklerini anlattı.
Okurlarımız için ClickMeLive’dan bahseder misiniz, tüketicilerin alışveriş tecrübesini nasıl etkiliyorsunuz?
2021 yılında 4.4 milyon dolarlık bir yatırım alarak, o yılın en büyük yatırımıyla hayata geçmiş bir platformuz. Çin ve Uzak Doğu’da çok hızlı büyüyen, canlı yayın ve videolar üzerinden satış yapılan live stream shopping denilen kavramı– canlı yayında alışverişi Türkiye’de hayata geçiren ilk uygulamalardan biriyiz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar son 6 ayda hem kullanıcı sayısında hem diğer metriklerde 3 kat büyüdük.Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız geliştirmeler ve yenilikler sonucunda özellikle son 6 aylık dilimde ciddi bir büyüme yakaladık.
Bu ekosistem Çin’de 500 milyar dolar, Amerika’da ise 50 milyar dolar hacme ulaşmış ve yavaş yavaş e-ticaret içerisinden ciddi paylar almaya başlayan yeni nesil bir alışveriş deneyimi aslında. ClickMeLive da bu ekosistemin Türkiye’deki temsilcisi olarak, Türkiye’deki alışveriş deneyimini, dünyada çeşitli coğrafyalarda büyümesini sürdüren bu ekosistemin bir parçasına evrilmesini hedefl iyor. Biz buna yeni nesil e-ticaret ya da e-ticaret 2.0 diyoruz. Klasik e-ticaretten farklı olarak; interaktif bir iletişim kurduğunuz, karşılıklı yayıncı, infl uencer ya da yayını yapan kişiyle birebir iletişim haline girdiğiniz ve alışveriş yapmak veya deneyimlemek istediğiniz ürünleri de birebir dinlediğiniz bir yapısı var bunun. Bu da farklı bir alışveriş deneyimi ya da alışveriş tecrübesi sunuyor.
Bizim işimiz çok geniş kapsamlı. Başta AVM’lerdeki markalarımız olmak üzere, sonrasında da daha mikro ölçüdeküçük ve orta ölçekli satıcılarla bir araya geliyoruzyeni bir satış kanalı oluşturuyoruz. Şu an pazaryerlerinde satış yapan birçok satıcıyı baz alabilirsiniz ancak bunun dışında; pazaryerlerinde olmayan 2.el satışlar yapan ev kadınları, şirketleşememiş ama kooperatif bazında işler yapan Anadolu’nun dört bir köşesinde el emeğiyle üretim yapan kadın girişimciler ve hizmet sektörüne yönelik de çok sayıda örneklerimiz var.
Gerçekten anlatacak bir hikayesi olan ve bunu ürün veya hizmetleriyle bağdaştıran ve doğru kitleye en hızlı ve güvenilir şekilde ulaşabilecek bir ortam yaratıyoruz. Sunduğumuz aslında sadece bir satış kanalı değil aynı zamanda ciddi bir içerik ve pazarlama kanalı.Hizmet sektöründen canlı yayın ya da video satışlarımıza örnek vermem gerekirse; geçmiş dönemde yaptığımız ve yine başlamayı planladığımız Bebek Parkı’nda sabah sporu dersini söyleyebilirim. Diyetisyenlerle her hafta canlı yayın yapıyor, diyet ve muayene paketi satıyorduk. Büyük bir emlak firmamızla beraber tiny house arazisi ve tiny house sattık. Şimdi başka bir inşaat şirketiyle beraber canlı yayında devre mülk satışı üzerine görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu işin oralarda da doğru çalışabileceğini gösteriyoruz.
Hep canlı yayın konuşuyoruz ama alışık olduğumuzhepimizin alışık olduğu bir videolar yapımız var bizim içeride. Uygulamamız bir keşfet alanıyla açılıyor, sosyal medya gibi bir yayın akışı bölümümüz ve bir de tabii videolar kısmımız var. Videolar kısmı da sosyal medyada görülen reels kısmı gibi ama videoların hepsinin altında bir sepet var ve tek tıkla alışverişi orada hemen bitirebiliyorsunuz. Aslında alışveriş odaklı bir gezinti sağlıyor. Video tarafını da çok önemsiyorum o yüzden. Bu live stream shopping sisteminde hiçbir sürtünme yok, tek tuşla yayın ya da video devam ederken alışveriş tamamlanıyorBu deneyimin en önemli artılarından biri de detaylı interaktif bilgiye hızla ulaşıp,alışverişi daha güvenilir kılması.
Geride bıraktığımız Kasım ayında başta Black Friday etkisi olmak üzere birçok indirim ve kampanya ile online alışveriş büyük bir sıçrama yaşadı, ClickMeLive bu kampanya döneminde nasıl bir aksiyon gösterdi?
Kasım ve Aralık’ta tüm e-ticaret sektörü metrik olarak da oldukça yukarı gider. Biz de hem yeni deneyim sunmamızdan ötürü hem de bu hype’ın yükselmesinden ötürü tabii olumlu etkilendik. Tanıtım anlamında da bizlere çok faydası olduğunu düşünüyorum çünkü e-ticaretin reaksiyonu arttı. Dolayısıyla bu dönemlerin de bize faydası oluyor.
Live stream shopping ekosisteminin dünyadaki konumundan da bahseder misiniz, Türkiye’deki gelişimi nasıl ilerliyor?
Çin’de ve Uzak Doğu’da inanılmaz bir büyüklüğü var bu ekosistemin. Orada insanlar bunu sosyal yaşantı biçimine getirmişler. Televizyon izler gibi live stream shopping canlı yayını izliyorlar, canlı yayın üzerinden alışverişler yapıyorlar ve oradaki fırsatları kovalıyorlar. Burası bir kanal haline gelmiş.
Şimdi geldiğimiz noktada bu kavram Türkiye’de tabii ki çok yeni. Biz bunu büyütmeye çalışıyoruz, özellikle tanıştıktan ve deneyimledikten sonra gerçekten buraya bir ilgi olduğunu görüyoruz. Bu, işin yalnızca müşteri tarafı. Bir de bu ekosistemi oluşturan satıcılarımız, bu satıcıların ürünlerini satan yayıncılarımız ve bu ekosistemin içerisinde olan sosyal medya gibi diğer pazarlama paydaşları bütün bu ekosistemi oluşturuyor.
Türkiye’deki gelişim olanakları olarak gördüğümüz en önemli alanlardan biri; gerçekten sosyal medya çok etkin kullanılıyor, infl uencer marketing çok büyüdü. Bu kadar yoğun genç nüfusun olduğu, sosyal medyanın yoğun kullanıldığı bir ülkede bu işin çok hızlı parlayabileceğini ve buna çok büyük ilgi olabileceğini öngörüyoruz. Burada da temel konu, infl euncer dediğimiz sosyal medyayı etkin kullanan kişilerin birer alışverişçi ve aynı zamanda da birer satıcı olmalarını sağlayabilmek. Çünkü biz infl uencer’larla çalışmalar yapıyoruz. Infl uencer’lar işin tanıtım noktasını yapıyorlar ama bu yepyeni bir deneyim. İnfl uence kısmının ötesine geçen bir noktadalar yani. Biz de bu ekosistemi oluşturmaya çalışıyoruz.
ClickMeLive Akademi kuruyoruz, orada canlı yayında alışverişçi yetiştirmeye ve bir yayıncı kitlesi oluşturmaya çalışıyoruz. O yayıncı kitlesi bu işi doğru anlatan, satış odaklı infl uence eden bir kitle oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü bu ekosistem büyürken buna ihtiyaç olacak.
ClickMeLive olarak bu işi yurt dışına taşıma hedefimiz ve projemiz var. Biraz önce saydığım coğrafyalar dışında bu işin çok fazla büyük oyuncuları ya da büyük bir ekosistemi henüz oluşmuş değil. Uzak Doğu ve Amerika dışında, bir miktar da İngiltere’de Tiktok’un ön ayak olmasıyla bu iş biraz büyüdü. Ama özellikle Avrupa tarafında ve başta MENA ile Rusya olmak üzere diğer coğrafyalarda çok daha büyük fırsatlar var. 2024’ten itibaren yurt dışına yönelik de hedefl erimiz var.
E-ticaretin geleceğini şekillendirecek bir oluşum olan ClickMeLive’ın markalarla geliştirdiği iş birliğinden söz eder misiniz, nasıl bir stratejiyle hareket ediyorsunuz?
Biz AVM’lerdeki birçok markayla çalıştık, denemeler ve satışlar yaptık, markalarımızdan çok büyük ilgi var gerçekten. ClickMeLive’ın mevcut diğer pazaryerleri ve diğer online işlerden farklı olarak en büyük artısı ise; biz bir noktada fiziksel perakendeye dokunuyoruz. Bildiğiniz pazaryerleri ve e-ticaret siteleri sevkiyat ve stoklarını e-ticaret depolarından yönetiyor. Bizim yaptığımız canlı yayınlar bu şekilde bir büyüme getirmekle beraber, biz gidip bir AVM’de o mağazanın o anki stoklarıyla bir tanımlama yaparak canlı yayın yapıp, o an o mağazadaki satışları o mağazanın kasasından çıkıp gönderebiliriz. Yani aslında mağazaların stoklarını da eritmeye yönelik yayın yapıyoruz. Bu yayınlar sayesinde müşteri giriş sayısı artıyor, herkes merak edip burada ne oluyor diyerek giriyor ve o deneyimle tanışıyor. Bu durum ClickMeLive’ın bilinirliği için de çok iyi bir fırsat olurken, aynı zamanda mağaza için de iyi oluyor. Mağazaya dokunan bir e-ticaret olması yönünden çok farklı.
Yaptığımız yayınlar sadece satış odaklı değil, bahsettiğim gibi tanıtım boyutu da var. Bazı markalarımız lansmanlarımızı sizin canlı yayınlarınızda yapalım diyorlar, mağaza dekorasyonunu değiştiren,yeni kolleksiyonlarını çıkaran bir ,markasını ve mağazasını ilk defa paylaşan markalarımız var.markamız komple yeni konsept yaptıklarını ve bu yeni konseptle canlı yayın yapmak istiyorlar. Bulunduğumuz AVM yeni bir AVM ise onunla ilgili de bilgi veriyoruz.
Nasıl bir teknolojik altyapıyla hizmet sunuyorsunuz?
Her bir gelişim bizi bir yere taşıyor ve bu duruma teknolojik olarak hazırlanmak gerekiyor. Biz aynı zamanda bu markalarımız, mağazalarımız ve diğer kullanıcılar için yaptığımız yazılımı bir teknoloji olarak dışarıya da sunmaya başladık. Bunun ilk temsilcisi İş Bankası’nın Pazarama uygulaması. Pazarama uygulamasının içerisindeki tüm canlı yayın üzerinden satış operasyonu ClickMeLive teknolojisi ve operasyonuyla yapılıyor. Dolayısıyla amacımız sadece ClickMeLive’ın büyümesi değil, biz bu live stream shopping ekosistemini yayıncısından teknolojisine, kullanıcısından satıcısına kadar paydaşlarıyla birlikte geliştirmek istiyoruz. Şimdi bu teknolojimizi tüm perakende sektörüne sunuyor olacağız. Böyle Omnichannel için de yeni bir dönem başlıyor olacak.
Sosyal mecraların tanıdık yüzleriyle bir araya gelerek canlı yayınlar, reels’lar, hikayeler ve reklam filmleri ile tüketicilere doğrudan hitap etmenizdeki ana etkenler nelerdir, buradaki politikanızdan da söz eder misiniz?
Influencerler ve sosyal medyadaki fenomenler bizim için tabii ki bu işi büyütme noktasında önemli bir hızlandırıcı. Çünkü onların kitleleri hem daha sadık hem daha organik hem de daha alışveriş noktasındaki önerilere daha açık. Dolayısıyla biz ClickMeLive’ı büyütürken ve ilerletirken iş birliklerinden faydalandık. Infl uencer’ların daha etkin olmasından kaynaklı olarak kozmetik ve bakım tarafında biraz daha hızlı büyüdük. Ancak tüm kategoriler ve sektörler için ciddi bir potansiyel var.
